Davalılar arasındaki tasarrufun iptali istemi- Dava konusu gayrımenkulün davalı borçlunun ticari işletmesi olması- Bahsi geçen talimat dosyalarının dosya içerisine alınması, davacı alacaklı tarafından yapılan .................. İcra Müdürlüğü’nün .............. ve ............... İcra Müdürlüğü’nün ............. sayılı dosyalar ile bağlantılı olup olmadıklarının ve aciz halinin değerlendirilmesi, söz konusu dosyalar ile bağlantılı olduklarının ve söz konusu tutanakların da aciz vesikası hükmünde olduğunun anlaşılması halinde esasa girilerek hüküm kurulması için kararın bozulması gerekeceği-
İİK 277 vd.na dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemi- Davalı üçüncü kişinin "borçluyu tanıdığı, arkadaşı olduğu, onun zor durumda olması nedeniyle evinde bulunan paraları verdiğini" beyan etmesi karşısında, tanışıklık ispatlanıp İİK m. 280 şartları oluştuğu- Bononun her zaman düzenlenen ve istenilen tarihte vade konulmasınun mümkün olduğu, davalılar arasında bono tanzimi ve icra takip işlemlerinin davacının alacağını etkisiz hale bırakmaya yönelik muvazaalı olduğu-
Tasarrufun iptali davasında, dava şartlarından birisinin de tasarrufta bulunan kişinin borçlu olması gereği olduğu- Gerçek bir borç yoksa alacak da söz konusu olamayacağından iptal davasının dinlenmesi mümkün olmayacağı- Borçlunun ve temlikten önceki ilk alacaklının varsa ticari defterlerinin incelenmesi, takibin Aksaray'da başlatılma nedeni ve borcun kaynağının gerekirse tanık dinlenmesi suretiyle araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
TBK 19'a dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemi- Davacının 10.06.2017 düzenlenme tarihli bono sebebi ile davalı/borçludan alacaklı olduğu, davalı/borçlunun, davalıların borçlunun akrabası olduğu (eniştesi, görümcesinin eşi) bu sebeple diğer davalıların, davalı/borçlunun mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden oldukları, davacının alacağının iptali istenen tasarrufların yapıldığı 06.10.2017 ve 08.12.2017 tarihlerinden önce doğmuş olduğu, dava konusu taşınmazın resmi satış senetlerinde yazan satış bedelleri ile mahkemece keşfen belirlenen tasarruf tarihleri itibariyle gerçek değerleri arasında misli fark bulunduğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü gerektiği- Takip konusu alacak mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın satış tarihindeki değerinden yüksek olduğundan, mahkemece, dava değerinin taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden belirlenmesi gerektiği, taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden harca hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Tasarrufun iptali istemi- Borcun doğumu- Bilirkişi raporlarına göre temlik sözleşmesinin içeriğinin bu davadaki borç kaynağı olan çekler olmadığı, temlik sözleşmesindeki borcun, borçlunun borcu olarak şirket kayıtlarına geçtikten sonra bu çeklerin keşide edildiği bunun aksinin ise davacı tarafça ispatlanamadığı- Davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
6183 sayılı AATUHK m. 24 vd. gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi- İptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasının tasarrufun iptali davasının ön koşullarından olduğu- Vergi borçlarının 01/2013-12/2013 vergi dönemine ilişkin olmakla birlikte vade tarihinin 30.04.2014 tarihi olduğu, 30.04.2014 tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, tasarrufun ise 02.10.2012 tarihinde yapıldığı, bu itibarla iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasına ilişkin dava ön koşulunun gerçekleşmediği-
Dahili davalı dördüncü kişinin 'üç taşınmazı bizzat borçlu şirketten, şirketin kendisine olan borcuna karşılık aldığını' beyan ettiği ve bu beyanının 'aradaki diğer satışların muvazaalı olduğunu' ortaya koyduğu, borçlunun ekonomik durumunu ve muvazaalı işlemleri bildiğinin ve devraldığı üçüncü kişi ile birlikte muvazaalı işlemde bulunduklarının kabulü gerektiği- 12.000,00 TL'ye satın alınan taşınmaz devir tarihindeki gerçek bedelinin 173.925,15 TL olduğu, 8.000,00 TL'ye devraldığından taşınmazın devir tarihindeki gerçek bedelinin 129.548,80 TL olduğu da nazara alındığında, mahkeme kararının dahili davalı yönünden usul ve yasaya uygun olduğu-
Haciz sırasında şirket borcuna kefil olan gerçek kişi yönünden borcun doğumunun kefil olduğu şirketin borçlandığı tarih olarak kabul edileceği- Davacı vekili borcun cari hesap ilişkiden doğduğunu iddia ettiğinden, mahkemece borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda tarafların bildireceği deliller toplanarak ve gerektiğinde dava dışı şirketin ticari defteri üzerinde inceleme yaptırılarak borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğup doğmadığının araştırılması gerektiği- Borçlunun adına kayıtlı taşınmaz mal varlığı iddiası da dikkate alınarak, taşınmazların tapu kayıtları, üzerindeki takyidatları gösterir şekli ile celp edilerek borçlunun aciz halinin var olup olmadığı da araştırılarak, dava ön koşullarının bulunduğunun saptanması halinde, tasarrufun iptali davasında işin esasına girilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali istemi- Abi ile kardeşi arasındaki tasarrufun iptali gerektiği- Amca ile yeğen arasındaki tasarrufun iptali gerektiği- Tasarrufa konu mal varlığı değeri ile alacak miktarının kıyaslanması sureti ile hangisinin değeri daha düşük ise bu miktarın dava değeri olduğu-