Haczin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adreste yapılması, bu adresin bulunduğu taşınmazın borcun doğumundan sonra davacı şirketçe satın alınması durumunda, borçlu şirketin malvarlığının büyük bir kısmını devralan davacı şirket İİK'nun 44 ve BK'nun 179. (şimdi; TBK.’nun 202.) maddeleri uyarınca işletmenin borçlarından da sorumlu olduğundan, haczedilen menkullere yönelik davacı üçüncü kişinin istihkak davasının reddine karar verileceği-
Her zaman düzenlenmesi mümkün adi nitelikli kira sözleşmesi, fatura, vergi levhası vs. gibi belgelerle yasal mülkiyet karinesinin aksinin ispat edildiğinden söz konusu mümkün olmayacağı-
Haczin ödeme emri tebliğ edildiği adreste yapılması ve mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olması nedeniyle, aksinin davacı üçüncü kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilemediği durumlarda istihkak davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece ‘davacı şirket ile borçlunun faaliyet alanlarının aynı olduğu, yetkililerinin kardeş olup davalı borçlunun davacı şirketin kurucu ortaklarından olduğu, davacının dayandığı fatura ve diğer belgelerin tek başına davayı ispata yeterli olmadığı’ gerekçesiyle ‘davacı üçüncü kişinin istihkak davasının reddine’ karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Borçlunun davya konu menkullerin haczedildiği tarihte istihkak davacısı üçüncü kişinin sigortalı işçisi olduğu, haczin ödeme emrinin tebliğ adreste, borçlunun huzurunda yapıldığı somut uyuşmazlıkta, haczin yapıldığı adresin, borçlu ve davacı (üçüncü kişi) ile ilgisinin yeterince araştırılmadan üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İstihkak iddiasında mahcuzların 3. kişiye ait olup olmadığı tespit edilirken akaryakıt istasyonlarındaki pompaların akaryakıt firması tarafından bayilik sözleşmesindeki şartlar dâhilinde ödünç olarak bayinin kullanımına bırakılması ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğu bu koşullarda Mahkemece yapılması gereken işin öncelikle bayilik sözleşmesini getirtip, incelemek gerekli ise akaryakıt firmasını davadan haberdar ederek davayı takip etme ve delillerini sunma olanağını sağlayarak sonucuna göre bir karar vermek olacağı-
İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan alacaklı tarafın sunduğu çiftçilik belgeleri ve ödeme emri tebligatı karinenin aksini kanıtlamaya elverişli nitelikte olmadığından üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabulünün gerekeceği-
Haczin borçlunun eşi ve babasının huzurunda yapılması, davacı üçüncü kişinin borçlunun annesi olması, borçlunun ticaret sicilinde belirtilen adresinde haczi kabil mal bulunamaması ve haczin yapıldığı adreste ticari faaliyetini ailesi üzerinden gizlice sürdürmesi, davacı üçüncü kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapılan muvazaalı işlemler bulunması ve davacının dayandığı faturaların her zaman temin edilebilecek belgelerden olması karşısında üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının reddi gerekeceği-
İstihkak iddiası, haczi öğrenme tarihine göre 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde İcra Müdürlüğü’nde ileri sürülmüş, dava da takibin taliki (satışın durdurulması) kararının tebliğinden sonraki 7 gün içinde açılmış olduğundan alacaklı vekilinin davanın yasal süresi içinde açılmadığı itirazının yerinde olmadığı- Mahkemece, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp mahcuzun finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığı (motor gücü, varsa seri numaralarına bakılarak, vb.) yöntemince araştırılmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemeyeceği- İstihkak davasının kabulüne karar verilmesi halinde dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Borcun kaynağı, 11.09.2009 keşide, 14.10.2009 vade tarihli bono olduğundan; İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği; İİK’nun 99. maddesinin sehven uygulanmasının ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacağı-