İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın %20'sinden aşağı olmamak üzere, davacıdan tazminat alınmasına hükmolunacağı-
Mahcuzun, kapanış tasdiki bulunmayan 2011 yılı defterlerinde ithalat kaydının bulunduğu, Gümrük İdaresi'ne yazılan müzekkere cevabına göre haczedilen örgü makinesinin, davacı 3. kişi tarafından 01.08.2012 tarihinde ithal edildiği, alınan uzman bilirkişi raporuna göre ithal edilen mal ile mahcuzun seri numaralarının bire bir eşleştiği, borçlu ile davacı 3. kişi arasında 13.01.2012 tarihli Noter tasdikli kira sözleşmesi bulunduğu, bu kira sözleşmesinin, makinenin seri numaraları da belirtilerek 2012 defterlerine kaydedildiğinin sabit olduğu, kira sözleşmesinin 13/01/2012 tarihli olduğu, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabulü gerekeceği-
Her ne kadar davacı 3. kişi ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen mal ayrılığı sözleşmesi mevcut ise de; mahcuzlardan piyano ve televizyona ilişkin sunulan faturaların borcun doğumundan sonra düzenlenmesi, bu faturaların tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi ve temini mümkün bulunması, diğer mahcuzlar yönünden ise fatura ya da herhangi bir sahiplik belgesinin sunulmamış olması nedeniyle sunulan delillerin karinenin aksini ve istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı-
Görülmekte olan istihkak davasında, mahcuz değeri 135.250,00 TL (ihtirazi kayıt ile teminat olarak yatırılan 135.250,00-TL) olup, dava konusu hacizli malların değeri takibe konu alacak miktarı olan 140.000,00 TL'den az olduğundan avukatlık ücretinin mahcuzların değeri üzerinden hesap edilmesi gerektiği-
Davacı 3. kişi şirket ile davalı borçlu aynı holding bünyesinde bulunmalarının, kuruluş tarihlerinden itibaren incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre bir kısım ortaklarının aynı olmasının, her iki şirketin, holdinge ait “Yozgat ili Sivas Karayolu 13. km Yimpaş Fabrika Sahası” adresinde bulunan idari binadaki değişik kat ve bağımsız bölümlerde bulunmasının,aralarındaki organik bağı gösterdiği, dolayısıyla İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği-
Dava konusu araç; karı koca arasındaki bu davanın açılma tarihinden sonra, borçlu tarafından babası olan davacı 3. kişiye devredildiği, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen, satışın trafik siciline kaydının yapılmadığı, devir tarihinden önce de taraflar arasında mal kaçırma ve muvazaa iddiasını içeren bir dava açıldığı da dikkate alındığında; hayatın olağan akışına göre, davalı borçlu ve babası olan davacı 3. kişi arasındaki işlemin, alacaklılardan mal kaçırma kastı ile muvazaalı olarak yapıldığı anlaşılmakla; davanın reddi gerekeceği-
İsteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan faturaların, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Salt 500 TL. olan kira bedelinin, kiraya verilen makine bedelleri karşısında yüksek olmasının, muvazaanın olduğu sonucunu doğurmayacağı-
Borçlunun haciz yapılan adreste bulunan, şirketin, ortağı ya da temsilcisi olduğu ileri sürülmediği gibi, haciz anında borçluya ait herhangi bir belge de bulunamadığı anlaşılmakla İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin davalı 3. kişi lehine olduğunun kabulü gerektiği, ispat yükü altında olan davacı alacaklı karinenin aksini kanıtlamaya elverişli deliller sunamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hastane ruhsatının devri ile taraflar arasında işletme devri olduğu, işletmenin devri ilişkisinde devralan 3. kişi borçlunun devir tarihinden önceki bilinen borçlarından sorumlu olduğu, yanlış tedavi uygulaması nedeniyle devir tarihinden önce açılan davanın da 3. kişi tarafından bilindiğinin kabulü gerekeceği, bu gerekçeler çerçevesinde davanın kabulüne karar vermek gerekeceği-