İcra ve İflâs Kanunun 264’üncü maddesinde öngörülen ihtiyati haczi tamamlayan merasime uyulmadığının tespiti durumunda icra müdürlüğünce ya da şikayet üzerine icra hukuk mahkemesi tarafından ihtiyati haczin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin mümkün olduğu-
İhtiyati haciz kararından sonra, bu kararın dayanağı olan alacak davasının, ihtiyati haciz kararı veren mahkemede de açılabileceği–
İİK. 50 ve HUMK. 12 uyarınca; ihtiyati haciz kararının verildiği yerde de icra takibi yapılabileceği- (Not: HUMK. 12 yeni HMK'ya alınmamış olmasına rağmen, bugün İİK. 261/I, c: 1 gereğince de, ihtiyati haciz kararları bu kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesi tarafından yerine getirilir.)
Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İcra ve İflâs Kanunu'nun 264'üncü maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılmasının gerekeceği-
İtirazın iptali davasının İİK'nun 264/2.maddesine göre süresi içerisinde açılıp açılmadığı denetlenerek, ihtiyati haczin hükümsüz kalıp kalmadığı tespit edildikten soma haciz talebini reddeden icra memurunun işlemi hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesinde başvurusu, satış işlemlerinin iptaline ve satışın durdurulması ile İİK.’nun 264. madde uyarınca alacaklının huzurunda haciz yapılmış olmasına rağmen 7 gün içinde esas takibe geçilmemiş olması nedeniyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığının tespiti ile takibin iptaline yönelik olduğundan sadece satışın durdurulmasına ilişkin kısmı hakkında karar verilip, diğer hususlarda hüküm kurulmamış olmasının isabetsiz olduğu-
Takip tarihinde vadesi gelmemiş senetlerin, mahkemeden İİK. 257/II uyarınca ihtiyati haciz kararı alınarak takip konusu yapılabileceği-
İhtiyati haczin kaldırılması istemi İİK'nın 264'üncü maddesinde öngörülen ihtiyati haczi tamamlayan merasime riayet edilmediği gerekçesine dayandırıldığından daha önce İİK'nın 265'inci maddesine göre ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine dair kararın temyiz edilmediği ve kesinleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı; ancak İİK'nın 265'inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan bu istemin icra mahkemesi tarafından incelenmesi gerektiği-