Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamayacağından mahkemece, borçlunun ihaleden sonra ve ihalenin feshine ilişkin dava açıldıktan sonra icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle ihaleyi feshetmesinin doğru olmadığı-
İhalenin feshini isteyen kişi, satış dosyasında taşınmaz hissedarı konumunda olup; buna göre, satışın yapıldığı dosyada adresi bulunan şikayetçinin, ihalenin feshini isteyebilmesi için yurtiçinde adres göstermesinin zorunlu olmadığı-
Alacaklı … A.Ş. tarafından yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte, ihalenin feshini isteyen davacının takip talebinde beşinci sırada gösterilen takip borçlusu olduğu ve kendisine icra emri tebliğ edildiği anlaşıldığından; "ilgili" konumunda olması nedeniyle ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğu-
Borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine aleyhine hüküm tesis edilmiş olmakla, icra mahkemesinin bu şekilde belirlediği değer esas alınarak yapılan ihalelerin feshi gerekeceği-
Şikayetçi borçlu, İİK'nun 134. maddesine dayalı olarak ihalenin feshi isteminde bulunmuş olup; icra mahkemesince, tensip ara kararı ile şikayetçi vekiline, davanın borçlulara yöneltilmesi için 10 günlük kesin süre verilmiş ise de, kesin süreye riayet etmeme halinde borçlunun "bu hakkından sarfınazar etmiş sayılacağının ve şikayetin reddedileceğinin" açıkça ihtar edilmediğinden kesin süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçlar açıklanmadığından, HMK’nun 94. Maddesine uygun ve geçerli bir kesin mehilden söz edilemeyeceği-
Satışın yapıldığı icra takip dosyasında adresi bulunan borçlu şikayetçinin, ihalenin feshini isteyebilmesi için yurt içinde adres göstermesinin zorunlu olmadığı-
22.11.1984 günlü, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 13. maddesinin son fıkrasının "Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde mahkemeler veya icra iflas daireleri tarafından bu arazi hakkında devir ve temliki gerektiren bir karar verilemez." biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar verildiği-
Ödeme emrinin ve ödeme emri tebligatının iptal edilmiş olmasının ihalenin fesih nedeni olmadığı-
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen tasarrufun iptali kararı mülkiyet hakkını ortadan kaldıran veya tapu kaydını değiştiren kararlardan olmadığından, tapu kaydına göre malik olan şikayetçinin ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olduğunun kabulü gerekeceği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, ileri sürülen ve mahkemece incelenen ihalenin feshi sebeplerinin esasa yönelik olduğu anlaşıldığından istemi reddedilen borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-