İİK.nun 134/2.maddesinde "ihale feshini sadece satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey vermek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin" talep edebileceğinin düzenlendiği, dosya kapsamına göre borçlu şirketi münferiden temsile yetkili olan kişinin ihale tarihinden önce vefat ettiğinin ve şirkete yeni bir müdür ve temsilcinin atanmadığının sabit olduğu, şirketin diğer ortağı olan şikayetçi şirketi temsil yetkisi olmadığından bu davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, kaldı ki şikayetçi tarafından (işbu davayı açabilmek amacıyla) borçlu şirket adına kayyum tayini davası açıldığı, ancak Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı ile "...kayyum tayini istenen şirketin yasal hasım gösterilmediği, gerekçesiyle hasımsız açılan bu davanın (usulden) reddedildiğinin görüldüğü, bu durumda mahkemece şikayetçi tarafından borçlu şirkete kayyum tayinine dair davanın sonucu beklenmesi gerekiyorsa yeniden süre verilmesinin ve oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerektiği-
Katılanın, sanığın oğlunun borcu nedeniyle icra müdürlüğünün açtığı ihale yoluyla satın aldığı evde oturan sanığa, evi 6 ay içerisinde boşaltması hususunda katılan tarafından noterden ihtarname gönderildiği, sanığın evi boşaltırken bahçe kapıları, bina giriş ve oda kapıları ile kömürlüğün kapı ve penceresini sökerek götürdüğünün anlaşılması karşısında, zilyedin rızası dışında evin mütemmim cüzlerini götürmekten ibaret eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu-
İhalenin feshini isteyebilecek ilgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edileceği- Ayrıca satış ilanı tebliğ edilmemiş ise şikayet müddetinin ıttıla tarihinden başlayacağı-
K. takdirine yönelik şikayetler hakkında icra mahkemelerince verilecek kararların kesin nitelikte olmasına karşın, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekeceği-
İpotekli takiplerde, takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerektiği, şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşı olduğu, bu husus mahkemece re'sen gözönünde bulundurulacağı- İpotekli taşınmaz maliki 3.kişi şikayetçi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığına göre takibe devam edilmesi ve hakkında takip olmayan 3.kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmadığından, yapılan ihale de yok hükmündedir.
7 günlük şikayet süresinin son günü tarihi, resmi tatil olan R. B.ına; 11.09.2010 ve 12.09.2010 tarihleri ise resmi tatil olan cumartesi ve pazar günlerine rastladığı için şikayet süresinin, tatili takip eden ilk iş günü tarihinde biteceğinden söz konusu bu son tarihte yapılmış olan şikayetin süresinde olduğu-
Takip dosyası içeriğinden borçlunun adresinin mevcut olması da gözetilerek ihalenin feshini şikayet yoluyla isteyen borçlunun takip safhasında adresinin belli olması nedeniyle şikayet dilekçesinde ayrıca yurtiçi adresinin gösterilmemiş olmasının eksiklik olarak kabul edilemeyeceği-
Şikayet dilekçesine ekli vekaletnamede, şikayetçi asilin adresinin mevcut olup, bu adresin de yurt içinden olduğu tespit edilmiş olduğundan İİK. nun 134/2.maddesinde hüküm altına alınan yurt içinde adres gösterme koşulunun yerine getirildiğinin kabulü gerekeceği-
İhalenin feshi isteklerinin reddedilmiş olması keyfiyetinin temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davalarının her zaman açılabileceği-
İİK.nun 134.maddesinde belirtilen yedi günlük yasal süreden sonra ileri sürülen fesih sebepleri inceleme konusu yapılamayacağı gibi, ihale konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve tesis edilen ipoteğin anılan nedenle terkinine ilişkin dava açıldığı hususu kamu düzenine ilişkin olmadığından mahkemece re'sen dikkate alınamayacağı-