K. takdirine itiraz edilmesi üzerine icra mahkemesince hükme esas alınan bilirkişiler raporunda hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmemiş olmakla, her ne kadar mahkeme gerekçesinde dava tarihi itibari ile değerleme yapıldığı belirtilmişse de, borçlular tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden iki yıllık sürenin, satışa esas alınan muhammen bedellerin icra müdürlüğü değerleme tarihinden başlayacağı-
İki yıllık süre, kıymet takdirinin fiilen yapıldığı tarihinden başlayacağından, satış tarihi öngörülen 2 yıllık süre geçtiği, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda ihale konusu taşınmazın satış bedelinin 86.000 TL, muhammen bedelin ise 86.300 TL olduğunun ve satış bedelinin muhammen bedelinin altında olduğu İlk Derece Mahkemesince şikayetçi borçlunun ihalenin feshine yönelik olarak şikayet dilekçesinde belirttiği iddiaların incelenerek değerlendirildiği ve ihalenin feshini gerektiren bir neden olmadığı gerekçesi ile işin esasına girilerek istemin reddine karar verildiğinin görüldüğü, Yasa'nın para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen uygulanması gerekeceği, o halde, ilk derece mahkemesince, işin esasına girilerek şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi doğru olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile taşınmazın satış bedeli ve muhammen bedeline göre şikayetçi borçlunun ihlal edilmiş menfaati olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi ile şikayetçi aleyhine para cezası tayinine yer olmadığına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Satış ilanının, dosyada vekaletnamesi bulunan vekile tebliği gerekeceği, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmayacağı-
Bölge adliye mahkemesince, istinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen ve kamu düzeni yönünden de incelenecek hususlardan olmayan tebligat usulsüzlüğü hakkında inceleme yapılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olduğu-
Bölge adliye mahkemesince; yargılama aşamasında, alacaklı vekilinin satış masraflarından feragat etmesi nedeniyle ihalede bir usulsüzlük bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Satış masraflarına ilişkin hesaplamada hatalı hesaplama yapılarak ihale bedelinin satış masraflarını karşılamadığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru olmadığı-
Taşınmazların her biri için tahmin edilmiş olan kıymetin %50'sinin yanında, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamadığı anlaşıldığı, bu husus tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu gibi, mahkemece de re’sen gözetilmesi gerektiği-
İhalenin feshi, ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebileceği, tebliğ usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, ihalenin feshi davasının açıldığı, borçlunun ihalenin yapıldığına muttali olduğunun kabulü gerektiğinden ihalenin feshi davasının, öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreden sonra açıldığı-
Tebliğin yapıldığı şahsın görünüşe göre reşit olması yeterli olup şikayetçiye yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu-