Davalı tarafından cevap dilekçesiyle "işyerinin esnaf işyeri niteliğinde bulunduğu" yönünde açıkça savunmada bulunması gözetilerek, davalının esnaf olup olmadığı, özellikle davalının eşi ve kızlarının işyerinde çalışıp çalışmadığı, davaya konu tarihler itibariyle kızlarının çalışma yaşında olup olmadığı, işyerindeki makine sayısı ve alım tarihleri, dolayısıyla işyerinin kaç kişinin çalışmasına uygun olduğu ve buna bağlı olarak görev konusunun araştırıılması gerektiği-
Kiralananın tahliyesi-
Kambiyo senetlerinde ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin 5 gün, ödeme süresinin ise 10 gün olduğu, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264/son maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı- Şikayet tarihinin, gerekçeli karar başlığında farklı bir tarih olarak yazılmış olmasının, HMK'nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re'sen düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmadığı-
Bir karşı dava olmadığı halde, gerekçeli karar başlığında " davacı-karşı davalı" denilmesinin maddi hata niteliğinde olduğu- Mahkemece, "şikayet olunan bankanın alacağının rehinle teminat altına alındığı ve şikayetçinin (araçların aynından kaynaklanan vergi borcuna dayalı olmayan) şirketin faaliyetinden doğan vergi borcuna ilişkin kamu alacağının, şikayet olunanın rehinli alacağının haczine iştirakinin 6183 sayılı Yasa'nın 21/2. maddesine getirilen istisna gereği, mümkün olmadığı" gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken süresinde varlığı şikayete konu edilmeyen rehnin varlığı ile ilgili gerekçeli kararda tartışma yapılmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece davacının talebi üzerine daha önce hükmedilen yargılama giderleri davalı aleyhine değiştirilmiş olup hüküm fıkrasının davalı aleyhine sorumluluğunu arttıracak şekilde düzeltme yoluyla değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-                    
HMK. mad. 304/1 uyarınca "tashih"in, usulüne uygun olarak tefhim edilmiş bir hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilmesine imkan veren bir işlem olduğu; ortada usulüne uygun şekilde tefhim edilmiş bir hüküm yoksa, hüküm sonucundaki eksikliğin tashih yoluyla tamamlanması yoluna gidilemeyeceği; HMK 294/3. ve 297/2. maddelerinde gösterilen unsurları ihtiva edecek şekilde tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış bir hüküm bulunmadığından; kararın bozulması gerektiği-
Hükümdeki hata, yazı ve hesap hatası niteliğinde olmamasına rağmen, HMK. mad. 304'e aykırı olarak, hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tashih kararı verilemeyeceği- Yapılan yargılama sonucunda verilen kısa kararda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği halde, gerekçeli kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olup, kısa karar ile bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-