Mahkemece gerekçe ile hüküm arasında çelişki 6100 sayılı HMK’nun 304. maddesi gereğince tashih şerhi verilerek giderilemeyecekken,yasa maddesine aykırı şekilde hükme tashih şerhi verilerek hükmün sonuna ‘’ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına’’ ifadeleri eklenerek giderilmeye çalışılmış olmakla, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, öncelikle termik santrallerden kaynaklanan bir zarar olup olmadığı hususunun tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği- Mahkemece ziraat fakültelerinin toprak, bitki ve tarım ekonomisi bölümlerinden seçilen uzman üç akademisyen ile çevre mühendisi ve dava konusu yerlerle ilgili bilgi ve deneyimi bulunan ziraat mühendisi ile fen bilirkişisinden oluşacak altı kişilik bir bilirkişi kurulu aracılığı ile taşınmazlar üzerinde "hasattan önce" keşif yapılması gerektiği- Dava dilekçesinin başlık kısmında davacılar arasında gösterilen ancak talep ve sonuç bölümünde lehine tazminat isteminde bulunulmayan kişi yönünden, davacılar vekili; dava dilekçesinde bu kişinin sehven yazıldığı belirttiğinden, karar başlığında bu kişinin davacılar arasında gösterilmesinin hatalı olduğu (HMK. mad. 304/1)-
Mahkemece, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar dışında hüküm değiştirilemeyeceği, davacı vekilinin tavzih talebinin ancak bozma nedeni yapılabileceği nazara alınmadan Yasa hükmüne aykırı şekilde hüküm fıkrasına harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili bölümler eklenerek tavzih kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Tashihi istenilen hüküm kesinleştiği halde taraflar duruşmaya davet edilmeksizin hatanın düzeltildiğinin anlaşıldığı, mahkemece, kesinleşen hükmün düzeltmesi talebi üzerine , bu konuda beyanları alınmak üzere taraflara duruşma günü tebliğ edilmesi gerekirken, HMK 304 . maddesine aykırı şekilde taraflar çağrılmadan kesinleşen hükümde yer alan maddi hatanın düzeltilmesinin isabetli olmadığı-
Davacı vekilinin talebi üzerine mahkemece düzenlenen tashih şerhi, hüküm fıkrasında yer alan durumun davalı isminin değiştirilmesi niteliğinde olup, yapılan bu değişiklik hükmün esasına ilişkin olduğundan, esasa dair hükmün tavzih ya da tashih yolu ile değiştirilmesi mümkün olmayacağı-.
Mahkemece; hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar dışında hüküm değiştirilemeyeceği, davacı vekilinin tavzih talebinin, ancak bozma nedeni yapılabileceği nazara alınmadan Yasa hükmüne aykırı şekilde hüküm fıkrasının yargılama gideri ile ilgili bölümünde sorumluluğunun değiştirilmesine yol açacak şekilde tavzih kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dosyasında taraf olmayan hazine yerine davacıya vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesi gerekirken "hazineye" şekilde yazılmasının her zaman düzeltilmesi mümkün yazı hatası olduğu ve tavzih isteminin kabulü gerektiği-
Süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerektiği- Tavzih ile "hükmün değiştirilmesi" mahiyetinde davacının manevi tazminat alacağının daraltılamayacağı-
Müdahale isteminin hüküm tarihine kadar yapılabileceği, temyiz aşamasında müdahale talep edilemeyeceği gibi karara yönelik temyiz isteminde de bulunulamayacağı- Müdahale talebinde bulunan vekilinin müdahale dilekçesinin içeriği incelendiğinde ve ayrıca müdahale harcı yatırmadığı gözetildiğinde, ayrı bir hak talebinde bulunmadığı, davada, davalı arsa sahipleri yanında feri müdahil olarak yer aldığının anlaşıldığı, mahkemece, bu nedenle adı geçen şirketin talebi hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğru olmuş ise de, karar başlığında, "feri müdahil" yerine "davalı" olarak gösterilmesinin, HMK'nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine ya da re'sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edildiği-
HMK'nun 304/1. maddesinde hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece düzeltilebileceği, aynı Yasa'nın 305/2. maddesinde ise tavzihin ancak hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırıyor olması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde yapılabileceği öngörülmüş olup, tashih ve tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların sınırlandırılmasının veya değiştirilmesinin mümkün olmadığı-