Kusursuz sorumluluk şeklinde düzenlenen Devletin sorumluluğu, ancak zarar ile uygun nedensellik bağının kesildiğinin kanıtlanması durumunda ortadan kalkacağı, mahkemece devletin tapu sicilinin tutulmasındaki kusursuz sorumluluğu ile, davacı kişinin tapu kaydında yer alan orman şerhini görerek taşınmazı satın almasında zarar görenin ağır kusurunun bulunup bulunmadığı, uygun nedensellik bağının kesilip kesilmediği hususları tartışılıp değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Hükümdeki yazı ve hesap hatalarının talep üzerine HMK.'nun 304. maddesinde yazılı şekilde düzeltilebilmesi için; mahkemece, tarafların tashih talebi ve içeriği çerçevesinde dinlenmek üzere davet edilerek beyanlarına başvurulması, davete gelmedikleri takdirde ise, dosya üzerinden inceleme yaparak karar verilmesi gerekeceği, borçlunun talebinin, alacaklıya dahi tebliğ edilmeden ve taraflar dinlemeden, doğrudan hükmün yazılı şekilde düzeltilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece gerek kısa kararda gerekse buna uygun düzenlenen gerekçeli kararda davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş olup, tashihle hükmün değiştirilmesinin mümkün olmadığı, o halde mahkemece davacı kadın vekilinin tazminatlara yönelik tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, tavzih talebinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece davacı kadın yararına, dava dilekçesinde talep edilen miktardan daha fazla miktarda maddi tazminata hükmedildiği, bu durumun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminatın az olduğu-
Yargılama giderinin hükümden sonra tavzihle yazılmasına ilişkin olarak yapılacak usul işlemine cevaz veren bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının tavzih talebine uygun olarak yapılacak işlemin, hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu, hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek; davalının tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçılık belgesinin aksine (dava konusu edilmeyen paya yönelik) maddi hata sonucu geriye eksik hisse kalacak şekilde hüküm kurulduğuna göre, bu maddi hatanın düzeltilmesinin HMK mad. 304’e göre tashih yoluyla mümkün olduğu-
Tavzih edilebilecek hususlar HMK mad. 305'de açıklanmış olup verilen karar davalı yönünden miktar itibariyle kesin olmasına rağmen BAM tarafından temyiz yolu açık olarak karar verilmesi hatalı ise de; bu hususun tavzih yolu ile düzeltilmesinin de isabetli olmadığı ve tavzih usulünün HMK mad. 306'da açıklanmış olup anılan düzenleme gereği tavzih talep dilekçesinin bir nüshasının, cevap süresi tanınarak karşı tarafa tebliğ edilmeden tavzih talebi hakkında karar verilmesinin hatalı olacağı-
Hükme esas alınan Fen Bilirkişi Raporunda maddi hata (hesap hatası) yapıldığından, mahkemece HMK'nin 304 maddesi esas alınmak suretiyle maddi hatanın düzeltilmesi gerekirken ek karar ile yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesinin doğru olmadığı- Davalı vekilinin talebi hükmün tashihine ilişkin olup ek karar ile “tavzih talebinin reddi” şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tavzih kararıyla birleşen davada her hangi bir hüküm tesisi edilmeyen davalılar yönünden hüküm kurulması ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğu-  Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, tapu iptal ve tescil isteminin reddine dair verilen ilk karar, bozulmuş ve bozma ilamında, "sözleşmenin geriye etkili olarak feshine" dair verilen hükme karşı ileri sürülen temyiz itirazları reddedilmiş, yükleniciye devredilen ve ondan devir yoluyla elde edilen tapu paylarının iptal edilmesi gerektiği belirtilerek, davacı arsa sahipleri yararına bozulmuş olduğundan, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine ilişkin ilk karar kesinleşmiş olduğu- Bozma ilamına uygun olarak, yükleniciden devir yoluyla hisse devralan davalılar ile yüklenicinin borcu sebebiyle yapılan takip sonucu icra satışından hisse devralan davalı adlarına kayıtlı bulunan hissenin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesinin isabetli olduğu-  Davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi istemi nedeniyle taraf durumuna gelen ve bu bakımdan, davada davalı safında yer alan, harcı yatırılıp usulüne uygun olarak açılmış bir davaları bulunmayan, tevhide konu ... nolu parselin malikleri davalılar lehine de tapu iptal ve tescili hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Bölge adliye mahkemesince, istinaf talebinin usulden reddine ilişkin ilk kararının taraflara tebliği ile kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken, borçlunun HMK’nın 304. maddesi kapsamında olmayan dilekçesinin maddi hata talebi olarak kabulü ile usulden ret kararının kaldırılmasını müteakip istinaf başvurusunun esası hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece gerekçeli karada yer almayan yargılama giderleri ve mahkeme harçlarına ilişkin olarak ve davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarının arttırılacak şekilde hükmün tashih yolu ile değiştirilmesi usule aykırı olduğu gibi bu şekilde temyiz talebine konu edilebilecek hususların tashih yolu ile değiştirilmesinin hatalı olduğu-