Bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan kefile (avaliste) karşı yapılacak takiplerde uygulanacak zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, takip kesinleştikten sonra haciz işleminin yapıldığı ve daha sonra bir borçlu hakkında hiçbir talepte bulunulmamışken, diğer borçlu hakkında icra işlemlerine devam edildiği, icra takip işlemleri kimin hakkında yapılmışsa sadece onun hakkında sonuç doğuracağından, talep eden borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği ve bu borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
Maaş üzerine konulan haciz nedeniyle, her ay maaştan kesilerek gönderilen paraların, icra dosyasına gelmesi ve alacaklı tarafından alınması, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından, zamanaşımını kesmeyeceği-
İbranamede açıkça borçlu ibra edilerek, başkaca hak ve alacağın kalmadığının belirtilmiş olması halinde, tüm dosya borcunun sona erdiğinin kabul edileceği-
Alacaklı durumundaki davalının itirazını def'i yolu ile ileri sürdüğü menfi tespit davasının, kambiyo senedine dayalı takipte zamanaşımını keseceği ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği-
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesinin, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığı-
Borçlunun, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebileceği, bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa şikayetinin İİK.nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanmasının zorunlu olduğu-
Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlunun (murisin) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunmasının mümkün olmayacağı- Muris hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlanmış ve mirasçılar hakkında takibe devam edilmiş olduğundan, bu takibin muris hakkındaki takibin devamı niteliğinde olduğu ve kendilerine ödeme emri çıkarltılan borçlu mirasçıların murisin ölümünden önce işlem yapılmadığından bahisle zamanaşımı itirazında bulunamayacakları-
Zamanaşımını kesen işlemin, icra müdürlüğünün haciz işlemi olmayıp haciz talebi olduğu- Her ne kadar icra müdürlüğü tarafından takip dosyası için geçici aciz belgesi düzenlenmiş ise de, söz konusu belge zamanaşımı süresini kesmeyeceği gibi, bir an için zamanaşımı süresini kestiği kabul edilse bile, takip dosyasındaki en son işlem tarihinden itibaren geçici aciz vesikasının düzenlendiği tarihe kadar 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşıldığından anılan belgenin düzenlenmesi sonuca etkili olmadığı-
Borçlu tarafından kıymet takdirine itirazda bulunulması, alacaklının cebri icrayı sürdürme iradesini kısıtlamadığından zamanaşımını kesmeyeceği, alacaklının, icra takibine devam edebileceği-
Borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemelerin anaparadan mahsup edilemeyeceği, bunun takip talebinde ayrıca istenilmesi gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça re'sen dikkate alınması gerektiği- Ödeme emrinde talep edilen işleyecek faize itiraz edilmesi durumunda faiz oranının kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, böyle bir durumda talep edilen faizin talep tarihi itibariyle hangi tür faiz oranına denk geldiği belirlenerek, bu faiz türünden değişen oranlarda işleyecek faizin hesaplanmasının gerekeceği, ancak talep edilen faiz oranının yasal ya da ticari faiz oranlarının üzerinde bir oran olması ve söz konusu faiz oranlarına itiraz edilmemesi halinde bu oranın kesinleşeceği-