Borçlunun elindeki âdi nitelikteki ödeme belgesinin alacaklı vekiline gösterilmeden (gerektiğinde alacaklı asil isticvap edilmeden) icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilemeyeceği–
Borçlu işverenin ilâmda yazılı işçi alacağından, vergi dairesine yatırmak zorunlu olduğu yasal kesintileri mahsup ederek, kalanını icra dairesine yatırabileceği–
Avukatlık ücreti, taraflar lehine hükmedilmiş olsa dahi, müvekkilin borcundan dolayı karşı tarafça takas ve mahsup edilemeyeceği (Av. K.mad. 164)–
Kamulaştırma bedeli alacaklarına her ne kadar -17.10.2001 tarihinden itibaren; Anayasa’nın değişik 46/son maddesi uyarınca «kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranına göre» faiz talep edilebilir ise de, alacaklının takip talebinde istediği «işlemiş faizi miktar olarak» ya da «işlemiş/işleyecek faizin -% 60, % 70 gibi- oranını» belirtmiş olması halinde, faiz miktarının, alacaklının bu talebi ile bağlı kalınarak hesaplanması gerekeceği–
Borçlu tarafından yapılan tüm ödemelerin –alacaklı tarafça açıkça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece- nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekeceği–
İlamlı takibe itiraz edilmesinin takibi durdurmayacağı–
Avukatlık Kanununun 164/son maddesi gereğince vekalet ücretinin iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği gibi haciz de edilemeyeceği-
İcra mahkemesince «icranın geri bırakılması talebinin reddine» karar verilmesi halinde, borçlunun İİK 33/III. uyarınca temyiz süresi içinde «alacağın tamamı için teminat göstermesi» ya da «yeterli malının haczedilmiş olması» koşuluyla icra takibini durdurarak kararı temyiz edebileceği–