İlamlı icra takibinde ilama aykırılık nedenine dayalı olan bu başvurunun İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabi olduğu-
Borçlunun icra takibinde alacaklı tarafından fazla faiz talep edildiği yönündeki itirazı incelenerek, sonuçta da bu itiraz kabul edilmiş olmakla borçlunun itiraz nedenlerinin kısmen kabul kısmen reddedilmiş bulunması haline göre; Mahkemece, borçlu yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği için lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdiri ve yargılama giderlerinin paylaştırılması gerektiği-
Borçlunun icra emri tebligatının usulsüz olduğu yönündeki şikayeti incelenmiş, sonuçta da bu şikayet kabul edilmiş olmakla borçlunun itiraz nedenlerinin kısmen kabul kısmen reddedilmiş bulunması haline göre, borçlu lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Asıl borçlu hakkındaki takip semeresiz kalmadan kredi kartı sözleşmesine kefil olan kimseye müracaat edilemeyeceği (4077 s. K. mad. 10/3), kefilin bu konudaki başvurusunu süresiz olarak yapabileceği-
Belediyeye ait bir malın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenebileceği, aracın fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve mahkemece duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceği-
Şikayet konusu takip dayanağı ilamda açıkça alacağın “reeskont faizi ile tahsiline” karar verildiğinden alacağa 3095 sayılı Kanun'un 1. maddesinde belirtilen reeskont faizinin, T.C. Merkez Bankası'nın reeskont işlemlerinde uyguladığı iskonto oranı olduğunun kabul edilmesinin gerekeceği-
Yapılan başvurunun 3. şahıs bankanın istihkak davası olarak görülmesinde yasaya uymayan bir yön görülmemekte ise de açılan dava sırasında borçlunun davaya dahil edilip beyanları alınmaksızın işin esası incelenip sonuçlandırılmasının doğru olmadığı-
Borçlunun, aynı konuda daha önce şikayette bulunduğu şeklinde alacaklının derdestlik itirazında bulunduğu anlaşıldığından mahkemece derdestlik itirazına konu edilen icra mahkemesi dosyası incelenerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu takibe karşı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafça takipten feragat edilmesi üzerine araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebiyle icra müdürlüğüne başvurulduğu, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması için tahsil harcı istendiği ileri sürülerek icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasının talep edildiği davada,icra müdürlüğünce bir hakkın yerine getirilmemesi sebebine dayalı olarak yapılan başvurunun İİK. 16/2 uyarınca süreye tabi olmadığı-
Haciz ihbarnamesinin İİK. mad. 89/3'ün emredici hükmüne uygun düzenlenmediğine ilişkindir üçüncü kişinin yaptığı şikayetin kamu düzeniyle ilgili olup süreye tâbi olmadığı-