Haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte bulunan 5999 sayılı Kanunun Geçici 6.maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgide bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği bu durumda borçlu aleyhinde haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulüne ve haciz işlemlerinin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlu haklı çıkması halinde icra dosyasına icra tehdidi altında yaptığı ödemeleri geri isteyebileceğinden şikayetten sonra yapılan ödemenin şikayetin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Talimat icra dairesinin görevinin, yazılan talimat gereğini aynen yerine getirmekten ibaret olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebliğin geçerli sayılacağı- Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksinin karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği-
Takip bir belgeye dayanıyorsa, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin gerekeceği, buna aykırı olarak yapılan işleme karşı şikayetin 7 günlük süreye tabi olduğu-
Borçlu aleyhinde AYM'nin iptal karar tarihinden sonra haciz işlemlerinin uygulandığı haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte bulunan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi de bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekeceğinden borçlunun gayrimenkul menkul hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulüne ve haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği bu nevi davalar sonunda hüküm altına alınan yargılama giderleri ve tazminat gibi ilamın eklentilerine ilişkin bölümlerin de boşanma kararı kesinleşmeden infaz edilemeyeceği boşanma kararı ile birlikte hükmedilmiş tazminatın takibe konulması halinde ancak infaz edilebilir hale geldiği boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz istenebileceği-