Alacaklının öncelikle ilam borçlusu apartman yönetimi aleyhine takip başlatması gerektiği ve bu husus gözardı edilerek doğrudan kat malikleri hakkında takibe geçilmesinin doğru olmadığı-
Borçlunun birden fazla meskeni varsa seçimlik hakkını bu meskenlerden sadece biri için kullanabileceği-
İİK'nun 89. maddesine göre taşınmazların haczinin mümkün olmadığı ve bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- Borçlunun 3. kişiden daire talep etme hakkının bulunduğu, İİK'nun 120. maddesi gereğince yetki alarak genel mahkemeye müracaat etmek gerektiği, bu işlem yapılmadan hakkın yerine getirilmediği gerekçesiyle doğrudan 3. kişiden dairenin bedelinin istenmesinin ise İİK'nun 89 ve 120. maddeleri hükümlerine aykırılık teşkil ettiği-
İşçilik alacağı ilamında davalı olarak Tüsüz Apartman Yöneticiliği hakkında karar verildiği, takibin ise kat maliklerine karşı başlatıldığı alacaklının öncelikle ilam borçlusu Apartman Yönetimi aleyhine takip başlatması gerektiği-
Borçlunun, Yargıtay'ın düzelterek onama kararı üzerine faiz başlangıcının önceki bir tarihe çekilmesi neticesinde meydana gelen faiz farkının yanlış hesaplanarak, olması gerekenden fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
6111 sayılı Kanun kapsamında borcunu kabul eden ve ödeme yapan davalının daha sonra vekalet ücreti ve yargılama giderini takibe koymasının 6111 sayılı Yasa'ya aykırı olduğuna ilişkin düzenlemenin, Mahkemece takip dayanağı ilamın tebliğ tarihi araştırıldıktan sonra, tebliğ tarihi 6111 sayılı Yasa'nın yayım tarihinden sonra olduğu takdirde somut olaya uygulanabileceği-
İlam vekalet ücreti dışında kalan alacak kalemleri için takas-mahsup talebinde bulunulmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı nazara alınarak talebin kısmen kabulüne karar verilmesinin gerektiği-
İİK'nun 68/2. maddesinde; borçlunun itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edememesi halinde icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verileceği, aynı maddenin 3. fıkrasında ise; itirazın birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut belgeye müstenit olması durumunda itirazın kaldırılması talebinin reddolunacağı belirtilmiş mahkemece bu başvurunun şikayet olarak nitelendirilip şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılmasının, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmayıp, borçlunun ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabileceği-