Alacaklı bankanın, 4077 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği, bu başvuru İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, kefilin icra mahkemesine süresiz başvuru hakkı bulunduğu-
Gerek takip dayanağı toplantı tutanakları gerekse tespit dosyasından kat irtifakı kurulan yapının fiilen tamamlanmadığı ve bağımsız bölümlerin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanmadığının, diğer bir ifade ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/son maddesindeki koşulların oluşmadığının anlaşıldığı, kaldı ki, takibe dayanak yapılan kat irtifakı sahipleri kurulu kararından da anlaşıldığı üzere alacağın, inşaatın tamamlanması için gerekli bedel olduğu, bu durumda, henüz kat irtifakı kurulmayan gayrimenkulün yönetiminde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin geçerli olmayacağı-
Mahkemece şikayetçinin takibin iptaline yönelik itirazı incelenip karar verilmiş ise de faiz itirazı konusunda olumlu olumsuz karar verilmediği görülmekle bu eksikliğin giderilmesi için kararın bozulması gerekeceği-
Mahkemece hesap ekstreleri getirtilerek şikayete konu hesapta İller Bankası payı dışında, hesaba yatan paraların nitelikleri, mahiyeti ve kaynağı araştırılarak yatan paraların mahiyetleri itibariyle havuz hesabı teşkil edip etmediğinin belirlenmesi, kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde (bu olgu belirlendiği taktirde) haczedilemeyeceğinin kabulü gerektiği-
Tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılması, usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip yapılmaması gerektiği- Mahkemece, "takiplerden birincisinde asıl alacak ikincisinde ise işlemiş faiz istenilmiş olması ve fer'i alacaklar için ayrı bir takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı" gerekçesi ile "şikayetin reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Menfi tespit ilamının kesinleşmeden icra edilemeyeceğine dair şikayetin yedi günlük süreye tabi olduğu, şikayetin süreden reddine karar verileceği-
Haciz yetkisi icra müdürlüğüne ait olup, İİK'nın 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünün üçüncü kişiden ancak taşınır haczinde muhafaza isteyebileceği-
Alacaklının, keşidecinin cirosundan önce cirosu bulunan lehtarı takip hakkı bulunmadığından, mahkemece, borçlunun buna ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin iptalini istediği müzekkerelerde yazılı alacak miktarının İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırı olan 5.440,00 TL.yi geçtiği, temyiz isteminin kabulüne karar verileceği-
İpotek veren şikayetçi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediği, bu eksikliğin İİK'nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebileceği-