Alacaklının tabiiyetinde bulunduğu Hindistan ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olmadığı, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminata karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlamda gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilafın bulunduğu taşınmazın aynı tartışılarak sonuca gidildiği ve bu nedenle kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Alacaklının itirazın kaldırılması talebi, sadece takip dayanağı belgenin, İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmadığı gerekçesiyle işin esası incelenmeksizin reddedildiğinden, borçlu yararına alacaklının tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesinin son fıkrası, icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi isteneceği ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanacağı, on gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamayacağı-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirleneceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte istenen temerrüt faizi oranı, 2002 yılında uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmediğinden, uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verileceği-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Şikayet dilekçesinde hakim havalesi bulunmamakta ise de, borçlu tarafından başvuru harcının yatırıldığı tarih, tensip zaptı ve gerekçeli karar başlıklarında davanın açıldığını belirten tarihlerden borçlunun başvurusunun süresinde olduğunun anlaşıldığı, mahkemece, şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibini yapan alacaklı İrlanda merkezli olup, mahkemece, alacaklının tabiyetinde bulunduğu İrlanda ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra, yok ise alacaklının teminat yatırması gerektiğine karar verilmesi gerektiği-
Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, harcın ve masrafın eksik yatırıldığının şikayet konusu yapılması halinde mahkemece, icra müdürlüğünce eksik harç ve masrafın tamamlanması konusunda alacaklılara süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerektiği-