Borçlunun muristen intikal edecek payına haciz şerhi işlenerek haczedilen geminin seferden men edilmesi ve muhafaza altına alınmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminde yasaya aykırılık bulunmadığı gibi; geminin başka hissedarlarının bulunmasının da seferden men edilmesine engel teşkil etmeyeceği-
Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceği-
Haczine karar verilen geminin, icra müdürlüğünce seferden men edilerek muhafaza altına alınacağı (TTK. 1382/1; 1366); geminin başka hissedarlarının bulunmasının seferden men edilmesine engel teşkil etmeyeceği-
Şikayetin İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekeceği-
Takibe konu çekin karşılığının bulunmaması sebebiyle muhatap banka tarafından sorumlu olunan miktar hamile ödenerek çek aslına el konulduğu anlaşıldığından, yasal engel nedeniyle alacaklının çek fotokopisini icra dairesine sunmak suretiyle takip yapmasının mümkün olduğu-Mahkemece, borçlunun bu yöne ilişkin şikayeti yerinde olmadığından süresinde yapılan diğer itiraz ve şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bonoların tanzim (düzenleme) yerinde de takip yapılabileceğinden, alacaklının takip yapmasında bir usulsüzlük bulunmayıp, mahkemece; borçluların yetkiye itirazının reddi ile diğer itiraz ve şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczi mümkün olduğundan, mahkemece, borçlunun doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayetinin reddine karar verileceği-
Şikayetçi bankanın icra dosyasında, diğer icra müdürlüğü'nün dosyasını haciz koyduğu miktar kadar takip ve tahsil yetkisi aldığı, şikayetçinin anılan bu yetki belgesinde geçen alacak yönünden takibe devam etme yetkisi bulunduğundan, dosya alacaklısının ibranameye dayalı yaptığı feragatin, bu miktar için banka yönünden bağlayıcı kabul edilemeyeceği-
Borçlu şirket vekilinin 12.12.2013 havale tarihli itiraz dilekçesiyle icra müdürlüğüne başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11.12.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmekle beraber borca ve faiz oranına itiraz ettiğinin görüldüğü, borçlu tarafından 06.11.2013 tarihli tebligatın usulsüzlüğü İİK'nun 16/1. maddesine hükmüne göre, şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülmediğine ve icra dairesine yapılan itiraz sırasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin icra mahkemesince verilmiş bir karar bulunmadığına göre, icra müdürlüğünce yetkisi aşılarak tebligatın usulsüzlüğü hakkında karar verilmesinin ve bunun sonucunda öğrenme tarihi esas alınarak borçlunun itirazının süresinde olduğu gerekçesiyle takibin durdurulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takip dayanağı ipotek akit tablosu içeriğinden, ipoteğin, borçlunun doğmuş ve doğacak borçlarını teminen kurulmuş üst sınır (limit) ipoteği olduğunun görüldüğü, bu durumda, şikayetçi ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti olan miktar ile sınırlı olup, bu miktarı aşan kısım bakımından takibin iptaline karar verileceği-