Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği; bu durumun hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- Mahkemece " aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı, borçlunun yalnızca takip dosyalarının birleştirilmesini talep edebileceği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Senet üzerinde herhangi bir çizinti, kazıntı veya silinti olmayıp, senetteki “TL” ibaresinin çizilerek yerine “EURO” yazılmasının senet matbu olduğundan tahrifat olarak kabul edilemeyeceği, diğer taraftan senedin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu da yazılı delille kanıtlanamadığından, kambiyo takibi yapılmasında usul ve yasaya aykırılık olmadığı, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Limited şirket ortağının, şirket yönünden 3. kişi sayılmayıp, 3. kişi sayılmayan kişilere karşı yapılan haciz ihbarnamelerinin hukuki sonuç doğurmayacağı, bu hususun İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
Takip talebinde takip yollarından hangisinin seçildiğinin açıkça belirtilmesi gerektiği, takip yolunun açıkça seçilmediği takip taleplerinin İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
Alacaklının takip talebinde, ipotek bedeli olan 6.000.000 asıl alacağı yabancı para olarak (EURO) talep ettiği, söz konusu parayı TL ye çevirip ödenmesini istemediğinden bu haliyle, seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığının anlaşıldığı, bu durumda; alacaklıya, takipteki yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki yani muvafakatin verildiği tarihteki kur üzerinden hesaplama yapılarak ödenmesinin gerekeceği, paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbirli olarak takip dosyasına yatırılması, ödeme sayılmayacağı gibi tedbir nedeniyle alacaklıya da ödenemeyeceğinden bu tarihin ödeme tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet olup, bu şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği-
İİK.nun 170/a maddesinde vade hususu düzenlenmediğinden, icra müdürünün vadesi gelmediği halde ödeme emri göndermesi İİK. nun 168/1.maddesine aykırılık teşkil edeceğinden, anılan işleme karşı yapılan başvurunun ise aynı Kanunun 16/1.maddesine dayalı şikayet niteliğinde olacağı-
Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde, zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, haciz talebinde bulunulduğu, ancak alacaklının talepleri sadece sorgulama niteliğinde olup zamanaşımını kesecek nitelikte olmadığından, talepler arasında altı aylık zamanaşımının dolduğundan bashisle zamanaşımına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet tarihinde taşınmazın maliki olan üçüncü kişinin taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını isteyebileceğini
Limited şirketlere ticari temsilci, ortaklar kurulu kararı ile atanacağı ve ortaklar kurulu kararı ile şirket temsilcisi olarak kabul edilen kişinin, şirket adına Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince işlem yapabileceği, ayrıca şirketler organları vasıtasıyla işlem yaptıklarından ticari temsilcinin şirket adına icra dairesinde takip yapabileceği ve şirket aleyhine yapılan takibe karşı da itiraz edebileceği-