Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması için icra mahkemesine başvurmasının “şikayet” niteliğinde olduğu, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
Alacağın muacceliyetinin, ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunması zorunlu olduğu ve muacceliyet ihbarında bulunulmadan icra takibine geçilemeyeceği-
İlamda tedbir nafakasının başlangıç tarihi belirtilmediği için karar tarihinden kesinleşme tarihine kadarki süre için istenebileceği; ilama aykırı olarak dava tarihinden karar tarihine kadarki dönem için istenen nafaka miktarının, gerektiğinde bilirkişiden rapor da alınarak tespitiyle, bu miktarın icra emrinden çıkartılarak düzeltilmesine karar verileceği-
E. hükmü içeren ve kesinleşen Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
Henüz haciz müzekkeresi yazılıp adı geçen bankaya gönderilmemiş ise de ortada icra müdürlüğün vermiş olduğu haciz kararı olduğundan bu kararla ilgili şikayetin incelenebileceği-
Annenin 18 yaşını dolduran müşterek çocuk adına takip yapma ehliyetinin olmadığı, evlenmesi nedeni ile kendisi için nafaka talep edemeyeceği ve faize ilişkin itirazların ilama aykırılık olarak kabul edilerek şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 124/2.maddesi gereğince kollektif şirket şahıs şirketi olup; ancak şahıs şirketinin şirket devam ettiği sürece ortaklardan birinin kişisel alacaklısı hakkını, şirket bilançosu gereği o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesih olunmuş ise tasfiye payından alabileceği, henüz bilanço düzenlenmemişse alacaklı bilançonun düzenlenmesi sonucunda borçluya düşecek kâr ve tasfiye payı üzerine haciz koydurabileceğinden, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davalıların açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddedilip kesinleştiği belirtilerek alacaklıların müdahalenin önlenmesi ve ecrimisile ilişkin taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunun bulunmadığı-
Takibe konulan bonolardan sadece bir bono yönünden ihtiyati haciz kararı alındığı, yalnız ihtiyati hacze konu bono borcunu karşılayacak teminatın gösterilmesiyle araçlara konan ihtiyati haczin kaldırılmasının istenebileceği, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Şikayet tarihinden sonra haczin kaldırılmasının ya da yeniden haciz konulmasının işin esasına girilmesine engel olmadığı-