Borçlunun sunmuş olduğu 05.02.2013 tarihli protokol kapsamında icra dosyasına veya menfi tespit davasına açık bir atıf bulunmadığının, alacaklının da protokolün icra dosyasını kapsadığı yönünde bir kabul beyanının olmadığının görüldüğü, o halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin borçlu tarafından ileri sürülmesi gerekeceği- Borçlunun hacze yönelik herhangi bir şikayeti olması halinde 6552 sayılı Yasa'nın ne şekilde uygulanacağı tartışma konusu olabileceğinden, borçlunun hacze ilişkin bir şikayeti olmaması nedeni ile İcra müdürlüğünün alacaklı vekilinin talebini 6552 sayılı Yasa ile yapılan değişikliği resen gözeterek ret kararı vermesinin doğru olmadığı, bu durumda alacaklı vekilinin şikayetinin kabulü gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan ilam tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konulamayacağından, ilamın eklentisi olan ve takibe konulan ilam vekalet ücreti ile yargılama giderlerine de kesinleşme tarihinden itibaren faiz işletileceği-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu ve yasal düzenlemeler karşısında alacaklıların bu davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
Farklı ilamlara dayalı olarak iki ayrı takip başlatılmasına rağmen, aynı ilamın iki defa takibe konulmuş gibi hareket edilerek şikayet edilmesi konusunda tarafların şikayet konusu yanlışlığın oluşmasında bir kusuru bulunmadığı-
Kurumun taraf olduğu her türlü davalarda, Kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri, alacaklı veya vekilinin kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap numarasına, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödeneceği, bu süre geçmeden Kurum aleyhine cebri icra yoluna başvurulamayacağı-
Borçlunun başvurusunun, İİK'nun 179/b. maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayet olup yasanın emredici hükmünden kaynaklandığından ve kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmadığı-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu ve yasal düzenlemeler karşısında alacaklıların bu davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- "Aynı ilama dayalı birden fazla alacaklı için ayrı ayrı icra takibi yapılmasında yasaya uymayan usulsüzlük bulunmadığı" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu-
"Taşınmazın kapısı üzerindeki numarasnın, tapu sicil müdürlüğünde mevcut mimari projede farklı olduğu, meskenin bulunduğu ana yapı yönetim planı ile mimari projede uyumsuzluk mevcut olduğu, satış kararına esas alınan bilirkişi raporunda bu hususa değinilmediği, satış ilanında bu şekilde yer aldığı" şeklindeki iddiaların, satışa hazırlık işlemi olan kıymet takdir raporunun ve satış ilanının yanlışlığı nedeniyle ihalenin feshi istemi niteliğinde olduğu- Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi içini usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise, yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği- Öğrenme açısından aslolan şikayetçiye bir tebligat yapılması olup, tebligat bulunmaması halinde öğrenme tarihinin ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği- Şikayetçilerin, ileri sürdükleri hususu ihaleden önce öğrendikleri halde bu tarihten itibaren yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadıklarından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyecekleri- Satış ilanında satışa konu taşınmaz için "yıpranmış" ibaresinin yazılması hususu, borçlular tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde, mahkemece bu hususun fesih nedeni olarak kabul edilmesinin de hatalı olduğu-