Mirasın reddine karar verilmiş olmakla, takip borçlusunun mirasçılık sıfatı olmaması sebebi ile borçlunun taşınmaz üzerinde hacze konu olabilecek herhangi bir hakkı kalmadığından, taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması yönündeki, diğer mirasçı-malik olması sebebi ile hacizlerin kaldırılmasında hukuki yararı olan şikayetçinin talebinin haklı olduğu gözetilmek sureti ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu ilamda T.C. Sağlık Bakanlığı hakkında hüküm kurulmuş olup Hazine davanın tarafı olmadığından takibin Hazine'ye yöneltilemeyeceği-
Şikayete konu 593 esas sayılı takip dosyasına konu borç ile önceki takiplerin borcunun aynı olduğu, ilk derece mahkemesinin , İİK. 45. ve 167. maddesine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip sonrası aynı alacağa ilişkin olarak tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibi taleple bağlı kalarak 2.000.000,00 TL kısmı yönünden iptal etmesinin hukuka uygun olduğu, istemin süresiz şikayet niteliğinde olduğundan davacı ve davalı lehine tazminata karar verilmemesi de hukuka uygun olduğu-
İİK.'nin 367. maddesi uyarınca icra veya iflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecbur olduğu, tapu müdürlüğünden istenilen ipotek resmi senedi ve ipotek belgesi suretinin takip dayanağı olan ipotek resmi senedi olduğu ve belirtilen takip dayanağı belgelerinin suretlerinin ilgili tapu müdürlüğünden istenilmesinde İİK.'nin 367. maddesine aykırı bir yön bulunmadığı-
Şikayetçi borçlunun ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği ................. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ................. Esas sayılı mahkeme dosyasında ihtiyati hacizlerin icra dosyasına yatırılan 1.100.000,00 TL nakit teminat üzerinde devam ettiği, mahkemenin para dışında gösterilmek istenen teminat türlerini uygun bulması ve teminat miktarını belirlemesi gerektiği, mahkemece uygun görülen teminat türünün nakit teminat olduğu dikkate alınarak, borçlu tarafın şikayete konu edilen talebin reddine dair olan icra müdürlük işleminin yerinde olduğu-
Hükme esas alınan ............... tarihli bilirkişi raporunda ............... plakalı araca ilişkin olarak; araç dışında hizmet aracı olduğuna dair herhangi bir logo ya da ibare bulunmadığı, araç içerisinde yapılan incelemelerde bahçe işlerinde kullanıma uygun tırmık, kürek ve çeşitli aletlerin bulunduğunun görüldüğü şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüş ise de, ............. tarihli keşif zaptında karşı taraf alacaklı vekili tarafından araç içerisindeki aygıtların keşfe başlandıktan sonra konulduğunun ileri sürüldüğü, şikayetçi borçlu vekilinin de keşif zaptında bu beyana itiraz etmediğinin anlaşıldığı, keşif zaptındaki bu tespit karşısında bilirkişi raporunun tespitinin .............. plakalı aracın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, şikayetçi belediyece aracın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığına dair başkaca delil ibraz edilmediği de gözetildiğinde, söz konusu araç yönünden şikayetin reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı, yine, ............... plakalı aracın belediyesi meclisinin kararında makam aracı olarak belirlendiği, belediye başkanının makam aracı bulunması zorunluluğu olmadığından, söz konusu aracın makam aracı olarak kullanılmasının bunun fiilen kamu hizmetinde kullanılıyor olduğu anlamına gelmeyeceğinden makam aracına ilişkin haczedilmezlik şikayetinin isabetsiz olduğu-
Satın aldığı taşınmaz nedeni ile hakkında tasarrufun iptali davası açılan davacı üçüncü kişinin takibin düşürülmesine karar verilmesini istemekte hukuki yararı ve dava açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığı-
İlamların icrasında yapılan itiraz ve şikayetlerde tazminat öngörülmediği-
Şikayete konu taşınırın haciz tarihinden sonra, alacaklı tarafından süresinde satış talep edildiği fakat haciz tarihinden itibaren altı aylık hak düşürücü süre içinde satış avansı yatırılmadığı görülerek şikayete konu taşınır üzerindeki haczin düşmüş olduğu, şikayet eden borçlunun istemi taşınır üzerindeki haczin kaldırılması olduğundan, haczin düşmesi nedeniyle bu sonuç hasıl olduğundan, şikayetin konusuz kaldığı, şikayet eden borçlunun istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesiyle ve yargılama ve vekâlet ücreti yönünden yapılan değerlendirmede, şikayete konu taşınırın TMK’nin 686. maddesine göre eklenti niteliğinde olduğu, taşınmazın üçüncü kişi lehine ipotekli olduğu, İİK’nın 83/c, TMK’nın 686 ve 862. maddeleri uyarınca ipoteğin eklenti niteliğindeki taşınırı da kapsayacağı, haciz tutanağına göre haciz sırasında bu hususun ileri sürüldüğü, alacaklı vekilinin de hacizde hazır bulunduğu, borçlunun şikayeti üzerine yapılan yargılamada alacaklı vekilinin şikayetin reddini savunduğu, borçlunun şikayetinde haklı olduğu, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin alacaklıya yüklenilmesi gerektiği-
İcra dairelerinin, alacaklının talebi üzerine, alacağın tahsiline ilişkin işlemleri, mevzuata uygun düştüğü takdirde yerine getirmekle yükümlü olduğu, İİK'nın 357,359 uncu maddelerini kanun gereği üzerine düşen görevi ile alakalı işlemlerle sınırlı olarak uygulanması gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu ancak icra mahkemesine hasımsız olarak başvurulduğundan şikayetçi alacaklı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz bulunarak şikayetçi alacaklının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-