Taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığı, borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun araştırıldığı, borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığı, bilirkişinin haczedilen taşınmazın arsa ve yapı değerini toplam 235.492,76 TL olarak tespit ettiği, bilirkişi raporunun yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, ek bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmadığı, bilirkişi raporunda haline münasip evin değerinin ... ilinin daha mütevazi mahallelerinde 100.000 TL, 150.000 TL ve 200.000 TL olarak tespit edildiği, mahkemece davacının tek başına yaşadığı göz önüne alındığında 1+1 ev için belirlenen 100.000 TL'nin haline münasip olarak tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporu çerçevesinde şikayetin kısmen kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikâyetin reddini savunup haksız çıkan alacaklıya da yüklenilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Takibe dayanak ilamının, şikayetçi borçlu tarafından huzurdaki şikayetin yapıldığı tarihten sonra Yargıtay 3. Hukuk Dairesince bozulduğu, ancak her dava ve şikayetin davanın açıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, itiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin başvurunun esasını incelemesine engel teşkil etmeyeceği- Mahkemece ilama aykırı olarak fazladan talep edildiği iddia edilen alacak ve feri'lere ilişkin şikayetin esası incelenerek denetime ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporuna göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebliğ edilenin sadece ödeme emri olduğu, takip dayanağı çekin gönderildiğine dair bir açıklamaya yer verilmediği, bu durumda, ödeme emri takip talebine ve yasaya uygun düzenlenmediğinden ödeme emrinin iptali değil usulsüz olan tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Denetime elverişli ve oluşa uygun bulunduğu için hükmü esas alınan ........ tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan faize ilişkin alacak kalemleri yönünden, icra emrinde hesaplanan miktarları aşan kısmın iptaline karar vermek gerektiği, ancak bu hususun icra emrinin iptalini gerektirmediği-
Dosya alacağının haricen tahsil edildiğinin icra müdürlüğüne bildirildiği, ödeme emri tebliğinden sonra hacizlerin kaldırılması talep edildiğinden harç ödenmesi zorunlu olduğu-
HMK.'nin 366. maddesi yollaması ile temyizde de uygulanması gereken 344. maddesine göre, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisinin bölge adliye mahkemesine ait olduğu, ne var ki 'masraf ve harcın süresinde yatırılmaması halinde dosyanın bölge adliye mahkemesince temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına' karar verilmeden Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, HMK.'nin 344. maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtayca da 'temyiz isteminin reddine' karar verilebileceği-
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ipoteğin terkin işleminin iptaline ve ipotek hakkının devam ettiğinin tespitine ilişkin kararda İcra Müdürlüğünce yerine getirilecek bir hüküm bulunmadığı, ipotekli taşınmaz üzerine 150/c şerhi konulması veya kaldırılmasına ilişkin bir işlem hususunda karar verilmediği, İcra Müdürlüğünün alacağın temliki yönündeki işlemlerin Tapu Müdürlüğüne bildirilmesi konusunda bir yükümlülüğünün olmadığı, ipotek tescil edildikten sonra temin ettiği alacağın temlikiyle birlikte bu hakkın temlik alana geçeceği, alacağın temliki ve ipotek tesisi işlemlerinin icra takibi dışındaki işlemler olduğu, şikayet reddedildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Takibe konu ipoteğin, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olduğu, ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olduğundan ve kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği ve borçluya İİK.'nin 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebileceği, borçlunun başvurusunun borca itiraz niteliğinde olduğu, İİK.'nin 149/b maddesine göre borca itirazın icra dairesine yapılması gerektiği-
Takipte taraf sıfatı bulunmayan şikayetçi 3. kişinin, haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-
Genel Kurul kararı ile derneğin feshine karar verilerek tasfiye kurulunun seçildiği, derneğin borcunun bulunduğu ve tasfiye işlemi yapılmadığından dernek kütük kaydının silinmesi işleminin iptal edildiği, derneğin tasfiye sürecinin devam ettiğinin anlaşıldığı dosyada; borçlu Spor Klübü'nün borçlarından Belediyenin sorumlu tutulamayacağı ve şikâyetçi Belediyeye1 borç ödeme muhtırası gönderilemeyeceği-