HMK.'nin 350/2 ve 367/2. maddelerine göre, aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar ve taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara dair kararlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyeceği- İlamın bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tâbi olduğu- İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacağı- Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu; dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümünün de infaz ve icra takibine konu edilemeyeceği- İİK.'nin 72/4-5. maddeleri gereğince davanın esasına ilişkin verilen karar kesinleşmiş olduğundan ilamın fer'isi olan alacakların takibe konu edilmesinde hukuka aykırı bir durum olmadığı-
Hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği (HMK.26)-
Alacaklının, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olduğu gibi, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerektiği- Bu noksanlığın kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerekeceği- Takip talebi ve ödeme emrinde 30.233,40 USD yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden 'takibin iptaline' karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, bu durumda kendisini vekille temsil ettiren alacaklı lehine, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdiri ve yargılama giderlerinin de kabul ve ret durumuna göre taraflar arasında paylaştırılması gerekeceği-
Takibe konu ilamda faize ilişkin bir hüküm ve dolasıyla faizin başlangıç tarihinin yer olmaması halinde, borçlunun temerrüde düşürüldüğü tarihin 'faiz başlangıç tarihi' olacağı-
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlayacağı; yayımlandığı tarihten itibaren kural olarak derhal uygulanacağı- Takibe dayanak şuyulandırma bedeline ilişkin ilamın AYM iptal kararı gereğince takibe konu edilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı-
Meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdüremeyeceği-
İcra dairelerinde ve icra mahkemelerinde adli tatil hükümlerinin uygulanmayacağı-
Alacaklının İİK'nın 149. maddesi kapsamında yaptığı takip talebi üzerine, İcra Müdürlüğünün takip talebini kabulüne ilişkin yetkisinin ancak ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içerip içermediği ve alacağın muaccel olup olmadığına ilişkin hususlarla sınırlı olduğu- İİK'nın 149. maddesi icra müdürüne ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva edip etmediğini alacaklının takip talebine eklediği ipotek akit tablosuna bakarak anlayabileceği- İcra İflas Kanununda süresi dolmuş ipotek olup olmadığını ve ipotek akit tablosunda yazılı alacak miktarını icra dairesine inceleme yükümlülüğü getiren açık bir düzenleme olmadığı- Borçluya icra emri gönderildikten sonra, İİK'nın 33. maddesine göre icra emrinin geri bırakılma sebebi olarak ileri sürülebileceği- İcra Müdürlüğünce, ipoteğin süreli olduğu ve alacak miktarının eski para birimi ile düzenlendiği gerekçesi ile takip talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmadığı-
Muteriz borçluların murisinin ............ tarihinde vefat ettiği, 3 gün ve 3 aylık süre dolmadan .............. tarihinde muris borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun öldüğünün anlaşılması üzerine, mirasçılarına ödeme emri tebliğ edildiği, yapılan takibin İİK'nın 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca şikayetin süresiz olduğu, mahkemece, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re'sen dikkate alınarak İİK'nın 53. maddesine aykırı olarak takip yapıldığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu-