Takip dayanağı ilamda borçluların sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı gösterilmediğinden ve müteselsil sorumlu oldukları belirtilmediğinden borçluların, ilamda yazılı miktardan eşit oranda sorumlu olacakları-
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takip konusu edilemeyecekleri; ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı- Tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmadığı- Boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ise iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun ilama aykırılık şikayetine dayalı olarak takibin ve icra emrinin iptalini talep etmesi ve haklı çıkması halinde, icranın iadesini isteyebileceği bu durumda hukuki yararı mevcut olduğuna göre, borcun icra takibinden sonra ödenmiş olması, şikayetin esasının incelenmesine engel olmadığı-
İhalenin yapılacağı köy yolunun kapalı olması nedeniyle ihaleye katılım yönünden fiili imkansızlık olduğu, bu durumun ihaleye katılımı azalttığı gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu idarenin "ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığı"na ilişkin şikayetinin yedi gün içinde yapması gerektiği-
Takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceği ve ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa da, faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerektiği, ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamayacağı- TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar borçlunun yasal sürede ödeme emrinde talep edilen faiz oranına itiraz etmemesi üzerine kesinleşen oran (yıllık % 48) üzerinden, TBK'nun yürürlük tarihinden sonra ise, işin ticari nitelikte olmadığı da dikkate alınarak, TBK.'nun 120. maddesinde öngörülen sınırlamalar gözetilerek faiz hesaplaması yapılması gerektiği-
Her ne kadar, karar tarihinden önce .... Mahkemesi’nin ... tarih .... Esas ..... Karar sayılı kararı ile S.D. ve B.D.'nin mirası reddettikleri karara bağlanmış ise de, davalılara ... Mahkemesi’nin ... tarih ... Esas ... Karar sayılı kararı ... tarihinde tebliğ edildiği halde, mirası ret hususunda temyiz talepleri olmadığından haklarındaki hüküm ..... tarihinde kesinleştirilmiş olduğundan, borçlu S.D. yönünden dayanak ilam "dahili davalı" sıfatı ile kesinleştiğinden, aleyhine takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
"Takibe konu olan ipotekle temin edilen alacağın tüketici kredisinden kaynaklandığı, alacağın varlığı, miktarı, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, faiz miktarı ve oranları konusunda Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığı ve bu nedenle İİK'nun 150/ı maddesinin uygulanamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği" yönündeki istemin ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, süresiz olarak yapılabileceği-
Tapu kaydının iptali ve tescili istemli davaya daha sonra tazminat davası olarak devam edilmesi ve ve davacılar yararına tazminata hükmedilmesi halinde dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konu edilebileceği-