Ara kararın ilamlı takibe konu edilemeyeceği-
İİK. mad. 16/1 gereğince şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
Satış ilanının, borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerekeceği, satış ilanının tebliğ tarihi ile satış arasında bulunan bir günlük sürenin makul bir süre olmadığı-
İcra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanunun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen "icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir" hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerektiği-
İlama aykırılık şikayetinin süresiz olduğu-
Borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddiaları borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği- Borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takibin geri bırakılacağı (İİK. mad. 53)- Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse, mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamayacağı; bu maddenin, icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması halinde uygulanacağı; İİK.nun 53. maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak icra mahkemesine süresiz olarak şikayette bulunulabileceği- Murisin takipten önce öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra mirasçılar hakkında takip başlatıldığı anlaşıldığından, İİK 53 ve 16. maddelerinin uygulanamayacağı-
Borçlu limited şirket hakkında 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 16/2. maddesinde belirtilen 17.08.2016 tarihinden önce icra takibine başlandığı görüldüğünden, adı geçen şirketin, olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılıp kapatılmadığının araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece bildirilen ilkeler ışığında, tarafların bildirdiği bankalarca fiilen uygulanan faiz oranları dikkate alınarak, yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, taraflardan banka ismi bildirmesi istenmeden resen Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halk Bankası’na müzekkere yazılarak bu yazı cevapları doğrultusunda yapılan hesaplama ile yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı-
Takip konusu ipoteğin limit ipoteği olduğu, takibin İİK'nun 150/ı maddesi gereğince başlatıldığı görülmüş ise de, dosya içeriğinden, borçlu adına yöntemince yapılan bir hesap kat ihtarnamesi tebliğine rastlanmamış olup, bu durumda borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığı, İİK'nun 150/ı maddesi uyarınca kredi kullanan asıl borçluya, kredi ilişkisi nedeniyle hesap özeti-ihtarname tebliğ edilmemiş olduğundan, alacaklı tarafından borçlu hakkında ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği ve borçluya İİK'nun 149/b maddesine göre örnek 9 ödeme emri gönderilebileceği, bu hususun kamu düzeninden olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği, o halde mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet hakkı bulunsa da, haciz müzekkeresine karşı borçlunun şikayet hakkı bulunduğundan, üçüncü kişi adına yapılan şikayetin hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerektiği-