İhtiyati tedbir kararının infaz memurunca uygulanmasına ilişkin itirazların, HMK’nun 394/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararını veren mahkemeye yapılması gerekeceği-
Aynı ilama dayalı alacaklar için ayrı ayrı takip başlatılamayacağı, mahkemece "ihtiyari dava arkadaşlarının aynı ilamla hükmedilen alacaklarını ayrı takibe konu yapabileceği" gerekçesi ile takibin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Satışın durdurulmasına ilişkin şikayetin yargılama sırasında ihale gerçekleşmiş olduğundan konusuz kalan şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin yargı, harç ve teminatlardan muaf olmadığı-
Dosyaya takip borçlularından söz konusu şirket adına yatan bir para olmadığı gibi, aksi düşünülse dahi, dosyaya yatan paraların, iflasın ertelenmesi davası kapsamında takiplerin durdurulması yönünde verilen tedbir kararından önce yatırıldığı nazara alındığında ve esasen bahse konu ödemenin yapılmasının icra takip işlemi mahiyetinde olmadığı gözetildiğinde tedbir kararına aykırılık teşkil etmeyeceğinin kabulü gerekeceği-
MTV borcunun rüçhanlı alacak kabul edilmeyip öncelikli olarak yediemin ücretinin ödenmesi işlemini şikayet niteliğinde olup başvuru bu hali ile bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan süresiz şikayete tabi olduğu-
Şikayetçinin, ihalede satın aldığı taşınmazla ilgili olarak, kendisine teminat bedelini yatırmak üzere icra müdürlüğü tarafından 10 günlük süre verildiği, her ne kadar icra müdürü tarafından açık arttırma tutanağında teminat bedelini yatırması için süre verildiği yazılmış olsa da, şikayetçi tarafından taşınmazın muhammen bedelinin %20'si olan 24.000 TL teminatın yatırıldığı anlaşıldığından, icra müdürü tarafından sehven satış bedeli yerine teminat yazıldığı anlaşılmakta olup, ihale alıcısının icra mahkemesine başvurusunun; "şikayet" niteliğinde olduğu- İhale tarihi ve şikayet dilekçesi ile harcının yatırdığı tarihe göre şikayetin İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğu-
Takip konusu alacaktan feragat edilmesi nedeniyle ortada takibi mümkün bir alacak kalmadığından, takibin devamı yönündeki icra takip işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerektiği- Tahsil harcının borçlu tarafından yatırılmadığından bahisle alacaklının yapmış olduğu feragatlerin hüküm doğurmayacağı yönünde gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu-
Şikayet konusu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesi tebliğ şerhinde; tebligatın, şikayetçi borçluya, 03.07.2015 tarihinde yapıldığı yazılı ise de, icra müdürlüğünce 24.07.2015 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderilmesine karar verilmesi, 103 davetiye tanzim tarihinin 26.07.2015 olduğunun görülmesi karşısında, 103 davetiye tebliğinin, PTT tebligat sorgulama kayıtlarında belirtildiği üzere, 03.08.2015 tarihinde yapıldığının, buna göre de 10.08.2015 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
İki şirketin aktif ve pasifi ile birlikte şikayetçi şirketle birleşmesinden dolayı tasfiyesiz infisahına karar verildiği anlaşıldığından, şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-