İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, o nedenle icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
Hükmün tavzihinin ilamın icrasının tamamlanmasına kadar geçecek süre içinde istenebileceği ve verilen tavzih kararının hükmün bir parçası olduğu ve icrasında dikkate alınması gerekeceği- Tavzih kararının geçerliliğinin dar yetkili icra mahkemesince tartışılamayacağı-
İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazının zorunlu olduğu, icra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesinin de mümkün olmadığı-
Kredi veren kuruluşlar dışındaki diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, İİK. mad. 150/ı uyarınca, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmalarının mümkün olmadığı, buna ilişkin şikayetin süresiz yapılabileceği ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-
Hükmün temyizinin hükmün icrasını durdurmayacağı- İlamın yargılama giderine (vekalet ücretine) ilişkin bölümünün, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütün olduğu; bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazının ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu, dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmın da icra takibine konu edilemeyeceği-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvuru öğrenme tarihi olarak belirtilen tarihten yedi gün sonra yapıldığından şikayetin süre aşımından reddi gerekeceği-
İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takip sonucu harç alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği; mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği- Harç alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının adli yargılamanın bir parçasını oluşturduğu ve adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği-
B.ye borç muhtırasının iptalinin icra mahkemesinden şikayet yoluyla istenebileceği, icra müdürlüğüne yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı-
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazla ilgili olarak tapuda 31.07.2014 tarihinde haciz şerhinin işlenip, borçluya, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmeyip, borçlunun hacizlerden 21.10.2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğinden 21.10.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin 7 günlük süre içerisinde olup incelenmesi gerektiği-
Mütemmim cüz niteliğindeki şeylerin, bütünden ayrı haczedilemeyeceği- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebileceği-