Mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına, İİK 179/a-b maddesine göre verilen tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği ve borçlunun iflasından sonra verilmiş başka bir tedbir kararının da bulunmadığı görülmekle, mahkemenin iflas kararının rehinli malların icra müdürlüğünce satışına engel olduğu yönündeki yazı cevabının sonuca etkisi bulunmadığı, o halde, mahkemece, alacaklının şikayetinin kabulü gerekeceği-
İflas idaresince İİK.'nun 16 maddesi kapsamında verilecek bir kararın icra mahkemesinde şikayet konusu yapılabileceği-
İpotekli taşınmazın maliki hakkında verilmiş iflas erteleme veya ihtiyati tedbir kararı bulunmasa da, takip, şikayetçi şirketin borçlarından dolayı ve söz konusu şirket lehine verilen ipoteğe dayalı olarak başlatıldığından borçlu şirket tarafından iflasın ertelenmesi kapsamında İİK'nun 179/a maddesi gereğince verilen ihtiyati tedbir kararı uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin kamu düzenine aykırı olması nedeniyle iptalinin süresiz şikayete tabi olduğu-
Sermaye şirketleri de kurum kavramı içerisinde yer almakla, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinde yer alan istisna hükmünün, sermaye şirketlerinin borçlarına karşılık taşınmazlarının cebri icra yoluyla satılması halinde uygulanacağı-
Borçlunun, iflasın ertelenmesi davasında, İcra ve İflas Kanunu’nun 179/a maddesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararına aykırı takip yapıldığı iddiasının, İİK’nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayete tâbi olduğu-
Kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- İcra takibinin dayanağı olan ..... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ..... tarih .... Esas .... Karar ilamı, "kira sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ve tahliyeye" ilişkin olup mahkemenin gerekçesinde belirtilenin aksine "bir kira tespit ilamı" olmadığından bu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-
Borçlunun ilama aykırılık şikayetine dayalı olarak takibin iptalini talep etmesi ve haklı çıkması halinde, icranın iadesini isteyebileceği bu durumda hukuki yararı mevcut olduğuna göre, borcun icra takibinden sonra ödenmiş olmasının, şikayetin esasının incelenmesine engel olmadığı-
TBK. mad. 100 uyarınca kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edilmeleri gerekeceği-
Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunmasının, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmayacağı- Her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, takip dosyalarındaki tarafların aynı olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği-