Borçlu şirket hakkında verilen iflas kararının, istihkak davasının açılmasından sonra yargılama aşamasında verilip kesinleştiği, bu durumda, mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu- Mahcuzların eklenti niteliğinde olduğunun bilirkişi raporu ile belirlenmiş olması, ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki menkullerin taşınmazdan ayrı olarak haczinin mümkün olmaması, alüminyum kesme makinesi, kaynak makinesi, bükme makinesi, pres makinesi gibi haczedilen mahcuzlar fabrikadaki faaliyetin yürütülmesine katkı sağlayacak nitelikte olup fabrikaya özgülenmiş olması hususları birarada değerlendirildiğinde yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacı bankanın sorumlu tutulmasının doğru bulunmadığı, ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Şikayete konu taşınırın haciz tarihinden sonra, alacaklı tarafından süresinde satış talep edildiği fakat haciz tarihinden itibaren altı aylık hak düşürücü süre içinde satış avansı yatırılmadığı görülerek şikayete konu taşınır üzerindeki haczin düşmüş olduğu, şikayet eden borçlunun istemi taşınır üzerindeki haczin kaldırılması olduğundan, haczin düşmesi nedeniyle bu sonuç hasıl olduğundan, şikayetin konusuz kaldığı, şikayet eden borçlunun istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesiyle ve yargılama ve vekâlet ücreti yönünden yapılan değerlendirmede, şikayete konu taşınırın TMK’nin 686. maddesine göre eklenti niteliğinde olduğu, taşınmazın üçüncü kişi lehine ipotekli olduğu, İİK’nın 83/c, TMK’nın 686 ve 862. maddeleri uyarınca ipoteğin eklenti niteliğindeki taşınırı da kapsayacağı, haciz tutanağına göre haciz sırasında bu hususun ileri sürüldüğü, alacaklı vekilinin de hacizde hazır bulunduğu, borçlunun şikayeti üzerine yapılan yargılamada alacaklı vekilinin şikayetin reddini savunduğu, borçlunun şikayetinde haklı olduğu, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin alacaklıya yüklenilmesi gerektiği-
Mahcuzların eklentisi olduğu taşınmaz kaydında ipotek (rehin) olması halinde taşınmazın bütünleyici parçaları ve eklentileri haczedilmezlik kapsamında olduğu, TMK 862. maddesine göre ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklenti niteliğini taşıyan unsurlarının haczedilemeyeceği, satılamayacağı-
Haczin üzerinde yapıldığı taşınmazın mülkiyetinin davacı 3. kişi bankaya ait olduğu, 3. kişi bankanın ise dava dilekçesinde her ne kadar İİK’nun 83/c maddesine dayanmış ise de mahcuzların üzerinde mülkiyet iddiasında bulunduğu, 3. kişi tarafından ileri sürülen mülkiyet iddiasının, İİK’nun 96-99. maddeleri kapsamında istihkak prosedürü çerçevesinde incelenmesi gerektiği,3. kişi bankanın öne sürdüğü mülkiyet iddiasının istihkak niteliğinde olduğu gözetilerek, eksik harç tamamlatıldıktan sonra süre ve derdestlik iddiası da dikkate alınarak davanın istihkak prosedürüne göre incelendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayetinin, takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir hak olduğu-
Taşınmaz rehninin mevcudiyeti halinde eklenti niteliğindeki menkuller taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği Makinelerin, ipotek kapsamında olup olmadığının tespiti için ipotek akit tablosunda yazılı olup olmamaları sonuca etkili olmadığı, niteliği itibariyle de makinelerin eklenti vasfında olmaları gerektiği- Mahkemece, menkuller ile ilgili ayrıca keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın, taşınmazın eklentileri ile beraber satılacağı belirtilerek, bu yöndeki fesih nedeninin yerinde görülmediği-
İİK'in 83/c maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde ipotek bulunması halinde, teferruatın, taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün değil ise de, anılan maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması yeterli olmayıp TMK'nin 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşımasının zorunlu olduğu-
Şikayetçi tarafından, haczedilen menkullerin, haciz işleminin yapıldığı tesisin ayrılmaz parçası oldukları iddia edildiği gibi, üçüncü kişi banka lehine rehinli/ipotekli olduklarının da ileri sürüldüğü, öte yandan; ilk derece mahkemesince takip dosyasındaki toplam alacağın ödendiği gerekçesi ile haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş ise de; şikayete konu İcra Müdürlüğü'nün .......... Esas sayılı takip dosyasından yapılan dosya hesabı sonucu bakiye 47,71 TL borcun bulunduğunun görüldüğü, o halde, bölge adliye mahkemesince, İİK'nun 83/c maddesi kapsamında, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanunu'nun 686. maddesine göre teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzların rehin kapsamında kaldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar dahi İİK'nun 83/c hükmü uyarınca taşınmazdan ayrı haczedilemeyecekleri, o halde taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde hak sahibi olan 3. kişilerin bu haklarının korunması gerektiğinden, üçüncü kişi bankanın haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu kabul edilerek, bölge adliye mahkemesince, İİK.'nun 83/c maddesi kapsamında ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporları da değerlendirilerek ve gerektiğinde mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-