İİK'nun 364/3. maddesi uyarınca, temyiz yoluna başvurmanın, satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı-. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği-
Takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği, bu durumda borçlunun ihalenin feshi istemine konu taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunması üzerine, ihale tarihinde bu şikayete ilişkin temyiz incelemesinin devam ettiği görülmekle, bu husus gözetilmeksizin ihale yapılmasının İİK.'nun 364/3. maddesine göre ihalenin feshi sebebi olduğu-
İstinaf ve temyiz yoluna başvurunun satıştan başka icrai işlemleri durdurmayacağı, meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin karara karşı borçlu kanun yoluna başvurmuş olup "borçlunun başka malvarlığı olmadığı" gerekçesi ile "zamanaşımının kesildiğinin kabul edilemeyeceği", borçlunun işe girme ya da miras yoluyla mal edinebilme ihtimalinin mevcut olduğu gözetilerek icra takibini ilerletmeye yönelik başka taleplerde bulunabileceği dikkate alınmak suretiyle, İİK. m 71/son; 33/a uyarınca, bonoya dayalı takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğradığına yönelik başvurunun esasının incelenmesi gerektiği-
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği- Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtayın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye göndereceği-
İstihkak davasında harç ve vekalet ücreti hesaplanırken dava konusu alacak ile haczedilen malların değerinden az olan miktarın dikkate alınacağı; kesinlik sınırının belirlenmesinde ise davaya konu alacak, hak veya malın değerinin esas alınacağı (İİK. mad. 363/1)- (Alacak miktarından yüksek olan) "mahcuzun değerinin" karar tarihi itibariyle kesinlik sınırını geçmesi halinde, temyiz talebinin incelenmesi gerektiği- Bankanın üçüncü kişi sıfatı ile istihkak iddiasında bulunabilmesi için, haciz kararının alındığı tarih itibarı ile kredi borcunun tamamının ödenmemiş olması, banka riskinin devam ediyor olması, belirlenen geri ödemenin yapılmamış olması, kredi alacağı veya çek varsa bu miktar ile sınırlı olmak üzere üçüncü kişi bankanın dava konusu hesaplar üzerinde rehin, hapis, takas ve mahsup hakkının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, bankanın sorumluluğu kapsamında olan alacaklarının kesinleşmiş olmasının gerekmediği-
12. HD. 01.06.2021 T. E: 4486, K: 5723-
12. HD. 18.05.2021 T. E: 735, K: 4985-
Temyiz dilekçesi olarak kaydedilmeyen ve harçlandırılmayan dilekçenin reddi gerektiği-
Temyiz talebi esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile temyiz talebinin de reddedileceği- İİK. mad. 364/2 ve HMK’nun 361/1. maddesi uyarınca ise, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceği-
Temyiz sınırının 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 28.02.2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01.01.2020 tarihinden itibaren de yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na, 01/01/2021 tarihinden itibaren de yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası'na çıkarılmış olduğu-