Taraflar arasındaki ( Gayrımenkul Satış Vaadi İçerikli Daire Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesinin) sözleşmenin feshedildiği ve tarafların birbirlerini ibra ettikleri açık olduğu halde, fesihten sonra tapuda yapılan devir işleminin yolsuz olduğu- Yükleniciden tapuda bağımsız bölüm devralan üçüncü kişinin iyiniyetli olduğunu ileri sürmesi mümkün olmadığı; üçüncü kişinin tapuyu devraldığı tarihte, satın aldığı bağımsız bölümü görmeden ve incelemeden, taşınmaz satış işleminin gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği- Üçüncü kişinin yapacağı basit bir inceleme ile gerçek mülkiyet ve hukuki durumu tespit edebileceği ortada iken, ileri sürdüğü iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteği-
Davalıların dava tarihinden önce taşınmazları terk ettikleri anlaşıldığına göre "elatmanın önlenmesi isteğinin reddine" karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında akdi bir ilişki bulunmadığına ve davalının paydaş çoğunluğunu alarak yaptığı bir kullanım durumunun olmadığının anlaşılmasına göre, paydaşlardan birinin taşınmazın kullanımına muvafakat etmesine değer verilemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale iade, eski hale iade olmaz ise buna ilişkin bedelin tespitiyle tahsili istemi-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteği-
İhalenin feshi isteklerinin reddedilmiş olması keyfiyetinin temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davalarının her zaman açılabileceği-
Davacının, hile hukuksal nedenine dayanarak tapu iptal ve tescil isteği ile eldeki davayı açtığı, isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 2. kitabının üçüncü kısmı hariç ilk iki kısmında yer alan (118 ile 395. madde arası) hükümleriyle bir ilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla çekişme konusu yapılan uyuşmazlığın Aile Mahkemesi tarafından değil, genel mahkemelerce çözüme kavuşturulması gerekeceği-
Mahkemenin verdiği çelişkili hüküm fıkrasının, davanın tarafları arasında tereddüt oluşturduğundan, uyuşmazlığı çözüme kavuşturacak nitelikte görülmediği, verilen bu hükümle bağlı kalınmaksızın mahkemece, usul ve kanuna uygun olarak davanın tarafları arasındaki uyuşmazlığı sonlandıracak hüküm kurulmasının gerektiği-