E.tmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istenildiği davada, dava değerinin gerek Harçlar Yasası'nın 16.maddesi ve gerekse 1953 tarih,10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, her üç isteğin değerinin toplamından ibaret olacağı-
İki belediye arasındaki suya yapılan müdahalenin önlenmesi talebine ilişkin uyuşmazlığın yüksek dereceli Asliye Hukuk Hakimi tarafından mecburi hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin davada, taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu ve davalının da kayden paydaş olduğu gözetilerek; davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün olduğu, bu tür bir davada, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı-
Davalının, çekişmeli taşınmazda kiracı olmadığı, yapılan icra takibinin kira bedelinin tahsiline yönelik bulunduğu saptandığına göre, kira bedelinin tahsiline yönelik icra takibine karşı davalının itirazının yerinde olduğu-
Davalı şirket keşiften sonra diğer davalı G. ile aralarındaki kira akdini feshederek ibralaşmak suretiyle elatma olgusuna son verdiğini belirttiği halde mahkemece bu hususun gözardı edilmiş olmasının doğru olmadığı, böylesi bir durumda verilecek karar elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabulü olmayıp konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde olacağı, bunun ise, yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretine etki edeceği-
Çekişmeli taşınmazın intifa hakkının muhafaza edilerek çıplak mülkiyetinin satış suretiyle davalıya intikal ettirildiği kayden sabit olup; böylesi bir temlikte, davacıya karşı hile yapılmış olsa idi taşınmazın tam mülkiyet olarak intikali sağlanacağından temlik şekli gözetildiğinde, davacının hileye düşürüldüğü iddiasının varlığının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceği-