Davacı Vakıflar İdaresi’nin taşınmazı edindikten sonra 2005 yılında davalıyı fuzuli şagil olarak kabul ederek haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil istemiş ve davalının davacının bayii ile yapıldığı ileri sürülen kira sözleşmesine de icazet vermiş olmadığı, elatmanın önlenmesi isteği ile birlikte belirlenen ecrimisilin, istek de gözetilmek suretiyle hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Birleşen davanın dilekçesinde, “H. G. mirasçıları” ibaresi kullanılmak suretiyle husumet yöneltilerek dava açıldığı, davacı vekilince mahkemeden alınan yetki belgesi ile H. G. mirasçılarını gösteren veraset ilamının dosyaya sunulduğu, böylelikle taraf teşkilinin sağlanmasının amaçlandığı anlaşıldığından, HMK'daki yasal düzenlemeler gözetilerek H. G. mirasçılarına dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
Davanın görülebilir bir nitelik kazanması bakımından davalı adına var olan kaydın yolsuz olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, idareye söz konusu kaydın kütükten terkini imkânının tanınması, bu konuda dava açması için önel verilmesi, açıldığı takdirde mahkemece terkin isteğinin kabulü ya da reddi yönünde verilecek karar doğrultusunda davanın hükme bağlanması gerekeceği-
E.tma haksız bir eylem olup, elatmanın önlenmesi davalarının ise haksız eylemi gerçekleştiren kişilere karşı açılacağı-
Dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil değeri ile elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarihli 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26., 27., 28., 30 ve 32. maddelerince harcın alınmasının gerekeceği-
Anlaşmazlığın, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı-
Belediyelere ait taşınmazların kira sözleşmelerinde de 2886 sayılı Kanunun 75.maddesi hükümlerinin uygulanacağı, kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa hükme göre hareket edileceği aksi halde ecrimisil alınacağı düzenlendiğinden taraflar arasında usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracının fuzuli şagil olarak kabulü gerekeceği-
TMK'nun 705. maddesi hükmü uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kararın kesinleşme tarihinde geriye etkili olmak üzere dava dışı bayi M.ye intikal ettiği, böylece davacının çekişmeli yerde mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının kalmadığı, davalıların bayisi olan dava dışı M.'nın açmış olduğu davanın geriye etkili olmak üzere kabul edildiği gözetildiğinde davalıların taşınmazı M.'nın halefi sıfatıyla kullanmaları söz konusu olup, kendilerinin fuzuli şagil olarak kabul edilmesi, dolayısıyla haksız işgalcinin kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden sorumlu tutulmalarına olanak olmadığı-
H.n dava konusu taşınmaz içinde bulunan bahse konu binada davalıların murislerine ait eşyalar olduğuna ve davalılar tarafından mirasın red edilmediğine göre davacının ecrimisile hak kazandığı kuşkusuzdur. Bu durumda belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde davanın ecrimisil isteği yönünden de reddinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacak-