5841 sayılı Yasayla 3402 sayılı Yasanın 12/3.maddesine eklenen hüküm ile geçici 10.maddenin yürürlüğünün durdurulduğu ve akabinde de 23.7.2011 tarihinde iptale ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete'de yayımlanmış olduğu anlaşılmakla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonucu oluşan durumun eldeki maddi anlamda kesinleşmemiş ve derdest olan davaya da uygulanması gerekeceği-
Yerel bilirkişi ve tanıkların orman içi otlakiye olduğunu ifade ettikleri bu alandan hangi köyün yararlanacağı noktasındaki çekişmeli durumda Devlet ormanı içinde bulunan bu gibi yerler üzerinde taraf köylerden birinin üstün hakkı olmayıp yararlanmalarının orman işletme müdürlüğünün izni ile mümkün olacağı-
Orman sınırlandırma işlemlerinin kesinleştiği tarihten dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsayan 4315 parselin tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar kazanma süresi ve koşulları da geçmemiş bulunduğuna, taşınmazların Mezitli Belediye imar planı içerisinde kalmış oldukları belirlendiğine göre bu yerlerin imar-ihya yoluyla kazanılması ve tapuya tescil edilmesinin mümkün olmadığı-
Dava konusu taşınmazın orman tahdidi içerisinde kaldığı kabul edildiğine göre, 3402 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamalarında taşınmazın öncesi tapulu olsun veya olmasın, tahdit dışına çıkarma işlemi Hazine adına yapılacağından taşınmazın öncesinin tapulu olmasının sonuca etkili olmayacağı-
Ormanlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımayacağı-
Orman olan taşınmazların tapu ve zilyetlik yoluyla özel mülke konu olamayacağı kesinleşen Devlet Ormanı sınırları içinde bulunan taşınmaz hakkında 2510 Sayılı Yasaya göre oluşturulan tapu kaydının hukuki değerinin bulunmadığı, böyle bir taşınmazı, tapuda ya da satış vaadi sözleşmesi ile satın alan kişiler yararına her hangi bir hak doğurmayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Zaman içinde taşınmaz üzerindeki orman bitki örtüsünün kaldırılmış olması o yerin orman niteliğini kaybettiği anlamına gelmediği, toprağı ile birlikte orman olan taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı-
Dava konusu taşınmazın tespit tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre orman - çalılık yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılarak orman olduğu belirlendiğine göre, taşınmazın orman olmadığı hususu, ancak yörede yapılıp kesinleşecek orman tahdidi dışında kalması halinde kabul edilebileceği; bu durumda tahdidin kesinleşmesi tarihi zilyetliğin başlangıcına esas teşkil edeceği-
Tapu ve zilyetlikle ormandan yer kazanılamayacağı-