Muvazaa nedeniyle iptal davasının açılmasında bir süre olmayıp, bu iddianın her zaman ileri sürülebileceği- 4721 sayılı Medeni Kanun'un 6. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 190/1. maddesinde bir başka biçimde yinelenmiş olup; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir" denildiği- Bu bağlamda, kural olarak davanın taraflarından her birinin iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu; bu durumda, eldeki davada özel bir ispat kuralı öngörülmediğinden genel kural gereğince, ispat yükünün muvazaa iddiasını ileri süren davacı tarafta olduğunun kabulü gerekeceği- Yüklü miktarda alacağı olan alacaklının, alacağının tahsili için kural olarak borçlunun tüm mal varlığının haczini, burada ise sadece maaş haczini isteyeceği; taraflarca anlaşmalı borçta meblağ yüksek tutularak, banka alacağının tahsili için kendisine sıra gelmesinin imkansızlaştırıldığı-

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının O.iye 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/7854 Esas sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, icra dosyasından borçlunun maaşına hac ...