Uzun süre programa alınmayan imar planının fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarenin, maliklerin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hale getirdiği, dolayısıyla maliklerin taşınmazdan mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağının kalmadığı, taşınmaz maliklerinin mülkiyet hakkının hukuksal bir nedene dayanılmadan idarece engellendiğinin açık olduğu- Bir kişinin taşınmazına eylemli olarak el atıp, tamamen veya kısmen kullanılmasına engel olunması ile, imar uygulaması sonucu o kişinin mülkiyetinde olan taşınmaza hukuken kullanmaya engel sınırlamalar getirilmesi arasında sonucu itibari ile bir fark bulunmadığı, her ikisi de kişinin mülkiyet hakkının sınırlandırılması anlamında aynı sonucu doğurduğu, ayrıca bundan da öte; yıllarca programa alınmayan imar planının fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip bulunan kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığı için yeterli bulunduğu, dolayısıyla, kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu olarak, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacıların, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebilecekleri-

Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ..Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.12.2012 gün ve 2012/244 E., 2012/625 K. sayılı kararın incelenmesi davalı ...