Kooperatif üyeliğinin tespiti- Kooperatifin davalı olarak gösterilmesi gerekliliği-
Kooperatif üyeliğin tespiti talebi hâlinde kooperatif kayıtlarının da incelenmesi gerektiği- Kooperatif hissesinin devrine ilişkin sözleşmenin hüküm ifade etmesi için kooperatif yönetim kurulunun kararına ihtiyaç duyulması, üyelik devrinin ancak yönetim kurulunun kararı ile sonuç doğurması, mahkemece verilecek kararın kooperatif tarafından yerine getirileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, kooperatifin de davada taraf olarak yer almasının zorunlu olduğu- "Davalının kooperatif hissesini dava dışı kişiye devrettiği" gerekçesiyle davanın "sıfat yokluğu" nedeniyle reddine karar verilemeyeceği- "Dava dışı kimsenin dava tarihinden sonra kooperatif üyeliğini kazandığı, bu durumda "kooperatifin davada yer alması gerektiğine" ilişkin bozma gerekçesi yanında HMK 125 uyarınca davacıya, davaya üyeliği devralan ortağa karşı mı, yoksa davalılara karşı tazminat davası olarak mı devam edeceği sorularak sonucuna göre işlem yapılması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
"...
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kooperatif üyeliğinin tespitine ilişkin eldeki davada kooperatifin de davalı olarak gösterilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konu ile ilgili kavram ve yasal düzenlemelerin irdelenmesinde fayda vardır.
13. Kooperatif, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (1163 sayılı Kanun) 1. maddesinde; “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar” şeklinde tanımlanmıştır...."
Devamı için tıklayınız...