İçerik Akışı
Yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmesi-İbraname-Banka kayıtları-Türk Hukukunun zımnen uygulanması
Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulünün gerektiği- Dosyada "ibraname-feragatname" başlıklı belgede "fazla mesai ödemesi" açıklamasıyla parayı davacının tamamen ve nakden aldığının yazılı olduğu belgenin bulunduğu ve banka kayıtlarında da davacıya ücret ödemesi açıklamasıyla "ibraname-feragatname" başlıklı belgede yazan alacak kalemlerine ilişkin ödemeler yapıldığı anlaşıldığından fazla çalışmaya ilişkin miktar içeren ibranamenin ve banka kaydının dikkate alınarak ödenen miktarın yapılan hesaplamadan mahsup edilmesi gerektiği-
Görevsiz mahkeme-Arabuluculuk-Dava şartı-Görevsiz mahkemede açılan davada arabuluculuğa başvurulmaması
Görevsiz mahkemede dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartı yerine getirilmemiş olmasına rağmen dosyanın görevli mahkeme esasına kaydedilmesinden önce arabulucuya başvurulduğu ve sürecin sonuçlanarak anlaşamama son tutanağının düzenlenmiş olması durumunda, arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğinin kabul edilmesi gerektiği- Davacı tarafça asliye hukuk mahkemesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı gibi dosyanın görevli iş mahkemesinin esasına kaydedilmesinden önce de arabuluculuğa başvurulmadığı dosya kapsamından anlaşıldığından dava şartı olan arabuluculuk sürecinin hiç işletilmediği tartışmasız olup davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Seri marka-Markanın gençleştirilmesi hakkı-Markanın diğer markalara benzemesi-Mesnet marka
Şirketin asli unsuru muhafaza ederek seri marka oluşturma veya markasını gençleştirme hakkı, başkası adına tescilli markaya yakınlaşma, benzetme gibi tehlikelere yol açmaması kaydıyla korunacağı- Davalı şirkete ait dava konusu “Yayla Tarifi Kulağında Tadı Damağında” ibareli marka başvurusunun davacı şirkete ait “Yayla” esas unsurlu markalardaki ibareye yakınlaşan/benzeyen bir marka başvurusu olarak kabul edilmesi gerektiği dolayısıyla davalı şirkete ait “Yayla” esas unsurlu önceki tarihli markaların dava konusu marka başvurusu yönünden müktesep hak teşkil ettiği söylenemeyeceğinden davalı şirkete ait marka başvurusu ile davacıya ait itiraza mesnet markalar arasında karıştırılma tehlikesinin mevcut olduğu-
Aile konutu-İpoteğin kaldırılması-Muvafakatname belgesi-Açık rıza-İmza inkarı
İpoteğin kaldırılması talepli davaya konu taşınmazın ipotek işlem tarihinde aile konutu vasfında bulunduğu, taşınmaz üzerinde dava konusu ipotek işlemi öncesinde davalı eş tarafından davalı banka lehine ipotek işlemi gerçekleştirildiği, davalı bankaca dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığına dair iddiasıyla birlikte ipotek işlemi sırasında davacı eşin ipotek işlemine açık muvafakatinin alındığını savunduğu, usulüne uygun ara kararlara rağmen söz konusu muvafakatname belgesinin aslının sunulmadığı, imza inkarında bulunan davacının eli ürünü imzasının bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılamadığı, davalı banka ipotek işlemi sırasında davacının verdiğini iddia ettiği muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olduğunu kesin olarak ispat edemediği, davacı eşin “açık rızası alınmadan” yapılan işlemin “geçersiz olduğunu” kabul etmenin zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle; konusuz kalan davada davacı eşin dava açmakta haklı olduğu, dava açılmasına sebebiyet veren davalıların yargılama, gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği-
Yeni mahkeme- Derdest davalar- Usul ekonomisi- Tabii hakim ilkesi- HSK kararları-
Yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye devredilmesine olanak bulunmadığı- "Tabii hâkim ilkesi" ve "usul ekonomisi ilkesi" gözetildiğinde, HSK'nın ilgili kararlarında asliye ticaret mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair herhangi bir hükme yer verilmediğinden "esasen bu konuda HSK'nın yargı yetkisine ilişkin düzenleme yapması da mümkün bulunmadığından" asliye hukuk mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların yargılamasına devam etmesi gerektiği- Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesine ilişkin uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesince davaya bakılmasının olanaklı olmadığı (direnme kararının yerinde olduğu)-
New York sözleşmesi-Yabancı hakem kararları-Tenfiz-Maddi hata
Yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin, ilk derece mahkemesince MÖHUK uyarınca inceleme yapılmış ise de somut dosya yönünden "New York Sözleşmesi" hükümlerince değerlendirilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-Konişmentoda yer alan tahkim kaydı-Gemi ile taşınan yükte oluşan hasar-Hükmün onanması
Taşıyan ile gönderilen (konişmentonun meşru hamili) arasındaki ilişkide konişmentonun esas alınacağı, dolayısıyla konişmento hamili gönderilenin eşyayı teslim alma hakkının kapsam ve koşullarının navlun sözleşmesinden bağımsız olarak konişmentoya göre belirleneceği,-Davacı ... şirketinin sigortalısının somut olayda gönderilen konumunda olduğu, davacının, gönderilenin halefi olarak onun hak ve sorumluluklarına tabi olacağı, bu nedenle konişmentodaki tahkim şartının davacı için bağlayıcılık arzettiği, taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan borç ilişkisi mevcut olup, bu ilişkiden doğan uyuşmazlıkların yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi ya da uyuşmazlığın tahkimde çözülmesi konusunda tarafların anlaşmasının mümkün bulunduğu, uyuşmazlığın tahkime elverişli olduğu, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinde düzenlenen konşimentoda düzenlenmiş olan tahkim şartının geçerli olduğu, davacının halefiyet yoluyla davayı açması nedeniyle sigortalısı olan gönderilenin sahip olduğu hak ve yükümlülüklere sahip olması nedeniyle üçüncü kişi olarak değerlendirilmeyeceği, tahkim şartının matbu şekilde düzenlenmesinin teamül olan deniz konşimentosundaki tahkim şartının tarafların sözleşmedeki durumuna göre haksız şart niteliğinde genel işlem koşulu olarak değerlendirilerek geçersiz sayılamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği-
İşlemin iptali istemi-Adli yargı-Delillerin yok edilmesi-Tazminat istemi-Cumhuriyet savcısı-Sorumluluk davaları
Cumhuriyet savcısı adına işlem yapan jandarma kolluk personelinin adli kolluk faaliyeti sırasında olayla ilgili delilleri yok etmesinden bahisle tazminat talep edildiği gözetildiğinde, açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu ve meydana gelen zararların tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği-
Çek-YTL-Çift imza-Sebepsiz zenginleşme
Çeke dayalı icra takibinin iptali nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan alacak davası- Davacıların murisi ile davalı şirket arasında Yeni Türk Lirası yürürlüğe girmeden 1 gün önce imzalanan sözleşme metninde ''YTL'' ibaresinin kullanılmasının, düzenlemenin herkesçe bilinmesinden kaynaklı olduğu- Sözleşme tarihi itibariyle çift imza ile temsili gereken davalı şirket tek imza ile temsil edilmişse de; sözleşmenin imzalanmasını müteakiben çift imzalı olarak düzenlenen dava konusu çeklerin, davalı şirket tarafından sözleşmenin benimsendiğini gösterdiği-
Alacak davası-Arabuluculuk son tutanağı- Alacaklar yönünden arabuluculuk dava şartının gerçekleşmemesi-Hükmün onanması
Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan alacaklar yönünden arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle bu dönem yönünden ilave tediye alacağı talebinin dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği-Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği-
