İçerik Akışı

İlamın feragat nedeniyle ortadan kaldırılması- İlama dayalı takipteki hacizlerin durumu- Harç-

İcra takibine konu ilam feragat nedeniyle ortadan kaldırıldığından artık bu ilama dayalı takibin de konusuz kalacağı ve konusuz kalan icra takibindeki tüm hacizlerin de kaldırılması gerektiği- Mahkemenin "dayanak ilamın gerekçesinde tarafların haricen anlaştıklarını ve feragat ettiklerini beyan ettiklerini, buna göre dosya borcunun haricen tahsil edildiğini ve Kanunu na göre yapılan ödeme üzerinden harç alınması gerektiği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

İş sözleşmesi- Vekalet ilişkisi-

Davacının kat malikleri tarafından seçilmiş yönetici olarak görev yaptığı dönem yönünden taraflar arasında iş sözleşmesi değil, 634 sayılı Kanun’dan kaynaklanan vekalet ilişkisi bulunduğu, davacının kat maliki olmamasının ve ücretle çalışmasının da ilişkinin mahiyetini değiştirmeyeceği- Mahkemece, bahsi geçen dönem bakımından, taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesine dayandığının kabul edilmesi hatalı olduğundan, bu dönem yönünden iş mahkemelerinin davaya bakmaya görevli olmadığı esas alınarak dava tefrik edilerek, görev yönünden usulden red kararı tesis edilmesi; kabule konu tarihler arasındaki aralıklı çalışmaları dikkate alınarak yargılamaya devam edilmesiyle hüküm altına alınan alacakların yeniden değerlendirilmesi gerektiği-

Fazla çalışma- Makul indirim- Avukatlık ücreti- Belirsiz alacak davası- Artırım dilekçesi- Islah-

Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği- Talep artırımının, ancak tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında mümkün olduğu- Tespit içeren belirsiz alacak davasının, artırım dilekçesi ile değil, ıslah sureti ile tahsil istemine dönüşebileceği- Mahkemenin ilk kararının davacının temyizi üzerine Dairemiz tarafından bozulması ve bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekilinin HMK’nun 107. maddesinden bahsederek talep artırım dilekçesi vermişse de davacı vekilinin bu ikinci dilekçesinin de niteliği itibarı ile tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında uygulama yeri olan “tamamlama dilekçesi” olmayıp, talep edilen miktarların artırılmasına yönelik “ıslah” dilekçesi olduğu- Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği- Davacı bozmadan önce bir kısım taleplerini artırmıştır, bozmadan sonra ise daha önceki ıslahla artırılmayan fazla mesai alacak talebini niteliği itibariyle ıslah olan ikinci ıslah dilekçesiyle artırmış, yani, davacı bozma ilamı öncesi ve sonrasında olmak üzere davada toplam iki kez ıslah yoluna başvurmuş olup hem HMK. mad. 176/2 uyarınca ‘‘aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinden’’hem de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından, bozma sonrasında yapılan ıslaha değer verilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-

Gazeteci yıllık izin ücreti-

Davacı çalışırken yıllık izin talebinde bulunmasına rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmesine rağmen ücretinin ödenmediğini iddia etmediğinden, 21. maddeye göre kullanılmayan izinlerin, 29. madde uyarınca iki katı alınarak, hesaplanmasının hatalı olduğu- Davacı iş sözleşmesinin feshinden sonra kullandırılmayan yıllık ücretli izinlerin karşılığı ücret alacağını talep ettiğine göre, 21. madde uyarınca kullandırılmayan toplam izin süresinin, 29. madde uygulanmadan son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği- 5393 sayılı Basın İş Kanunu uyarınca, gazetecilerin kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz yürütüleceğine ve yasal faiz yerine de banka mevduat faizinin uygulanacağına dair bir hükmün bulunmadığı-

İş Kanunu kapsamında işçinin 'ara dinlenme' süreleri-

Fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerektiği, buna bağlı olarak ara dinlenme süresinin, dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalarda en az yarım saat, günlük yedibuçuk saati aşan ve onbir saatten az çalışmalarda en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak belirlenmesi gerektiği- Mahkemece yıllık ücretli izin ve fazla çalışma ücreti alacağının dava dilekçesinde talep edilen tutarına dava tarihinden, ıslah dilekçesinde talep edilen tutarına ıslah tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; fazla çalışma ve yıllık ücretli izin alacağı bakımından dava dilekçesinde talep edilen bir miktar bulunmadığı anlaşıldığından, bu alacaklara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği- Hüküm altına alınan alacakların net ya da brüt olduğunun kararda gösterilmemesi infazda tereddüte yol açacağından, hükmün bu haliyle doğru bulunmadığı-

Tapu iptal ve tescil davalarında iyiniyet-

Mahkemenin, sözleşmenin süresinde yerine getirilmediğinden bahisle feshine karar vermiş olmasına rağmen son malikin iyi niyetli olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebini reddettiği davada, yüklenicinin arsada herhangi bir inşaat yapmadığı ve arsa mahiyetinde verilen tapunun henüz maliki olmadığı, tapu kaydında 1/2 hissenin yükleniciye devri sırasında "Kat karşılığı temlik" ibaresi bulunduğu ve bu şerhin üçüncü kişilerin iyiniyetini ortadan kaldıracağı, tapuda malikler arasındaki devirlerin geçiş tarihleri de göz önüne alındığında iyi niyetten bahsetmenin mümkün olmayacağı, bu sebeple tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi gerektiği-

Yetkisizlik kararı- Kesinleşmesinden önce alacaklının dosyanın yetkili yere gönderilmesi talebinde bulunması-

HMK. mad. 20 gereğince, yetkisizlik kararı kesinleşmeden icra müdürlüğünce dosya mahkeme kararında yetkili yer olarak gösterilen icra dairesine gönderilemeyeceği- İcra Mahkemesince verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden önce alacaklının dosyanın yetkili yere gönderilmesi talebinde bulunması geçerli olmakla birlikte yetkisizlik kararı kesinleşmeden icra dosyası yetkili yere gönderilemeyeceği, gönderilmesi halinde ise ödeme emrinin iptali gerektiği-

İflas erteleme kararı- Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı-

İİK. mad. 149/b gereğince asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiği- Asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı, icra takibi sadece ipotek veren aleyhinde devam ederek ipotek konusu taşınmazın satışı gerçekleştirilemeyeceği-

İstihkak davası- Geçerli bir haciz şartı- Satış talep edilmemesi-

İstihkak davalarında "geçerli bir haczin bulunmasının dava şartı" olduğu, hüküm kesinleşinceye kadar, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği- Haczolunan taşınır mal için, haciz tarihinden itibaren 6 ay içerisinde satış talep edilmemiş, bu nedenle de o mal üzerindeki haciz kalkmış olup; geçerli bir haczin bulunmadığından bahisle davanın reddedilmesinin gerektiği-

Davacının aracının çalıştırılmaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybı istemi-

Davacının başka bir işte çalışması nedeniyle elde ettiği gelirin hesaplanan kazanç kaybı bedelinden düşülmesi gerektiği- Dava tarihinden sonra doğacak haklar için (aynı davada) karar verilmesinin mümkün olmadığı, mahkemece davacının çalıştırılmadığı tarihleri arasında hesaplanan kazanç kaybı tazminatına hükmedilmişse de, her dava açıldığı tarihteki duruma göre hükme bağlanacağından, davanın açıldığı tarih nazara alınarak bu tarihe kadar tazminata hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden sonraki dönem için de tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, kazanç kaybı tazminatı miktarına hesaplanan gecikme faizinin de eklenerek belirlenen bu tazminat miktarına yeniden dava tarihinden itibaren faiz işletilerek hüküm kurulmasının (faize faiz yürütülerek karar verilmesinin) hatalı olduğu-