İçerik Akışı
Alacağın temliki- İmzaya itiraz- Kötü niyet tazminatı-
Alacağı temik alan ile borçlu doğrudan ilişki içinde olmadığından temlik alacaklısının, borçunun imzasının borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olamayacağımdan, imzaya itirazın kabulü halinde temlik alan aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği-
Mülkiyet Hakkı- Yolsuz Tescil- İhalenin Feshi- İhtiyati Tedbir- İhtiyati Haciz-
İhale öncesinde tapuya tescil yapılmadan kesinleşmiş mahkeme kararı ile TMK mad. 705 uyarınca taşınmaz mülkiyetini kazanan kişi, İİK mad. 134/2'de belirtilen "tapu sicilindeki ilgili" konumunda olmadığından, ihalenin feshini isteme hakkı bulunmadığı, ancak bu kişi, TMK mad. 705 uyarınca mülkiyet hakkına sahip olduğundan, maddi hukuktan kaynaklanan bu hakkına dayanarak genel mahkemelerde TMK mad. 1025'e göre yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanarak genel mahkemelerde tapu iptali ve tescil davası açabileceği- Her ne kadar ihaleye konu taşınmazın tapu kaydında şikâyetçi lehine Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulmuş ise de; söz konusu ihtiyati tedbir kararı 'cebri satışı engellemeyeceği', bu sebeple şikâyetçi lehine ihtiyati tebdir şerhi verilmiş olması şikâyetçiyi İİK mad. 134/2'de yazılı ilgili konumuna sokmayacağı- Tapu kaydında lehine ihtiyati haciz şerhi bulunan şikayetçinin, ihtiyati haciz kararı hükümsüz kalmadığı sürece tapudaki ilgili sıfatı bulunduğundan ihalenin feshini istemeyebileceği-
Yıllık İzin Ücreti- Zamanaşımı- Hayatın Olağan Akışı-
İşçinin, işyerinde çalıştığı yedi yıl sekiz aylık hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu- İş Kanunu'nun 59. maddesi gereğince, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği, yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshinin şart olduğu, ayrıca sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının bir öneminin bulunmadığı- Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükünün işverene ait olduğu, bu durumda işverenin yıllık izinlerin kullandırıldığını 'imzalı izin defteri' veya eşdeğer bir belge ile kanıtlaması gerektiği- İş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkının 'izin alacağı'na dönüşeceği, bu sebeple zamanaşımının da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlayacağı-
Cezai Şart- İşçinin Korunması- Haklı Sebeple İstifa-
Cezai şartın işçi ile işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, bu durumun işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya çıkardığı, başka bir anlatımla işçi aleyhine belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin cezai sorumluluğunu aşmasının düşünülemeyeceği- İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin cezai yükümlülüğünün, işverenin sorumlu olduğu ceza miktarı veya hallerini aşamayacağı- Davalı işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini savunmuş ise de, dosya içeriğine göre istifa dilekçesinde iş sözleşmesini KPSS ataması ile devlet memuru olacağı gerekçesiyle yani şahsi nedenlerle feshettiğini, açıkça belirttiği ve iş akdini haklı nedenle feshettiğini yöntemince ispatlayamadığı-
İşyeri Devri- Deneme Süreleri-
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu- Somut uyuşmazlıkta işyeri devri söz konusu olduğundan davalı işçi açısından yeni bir iş sözleşmesi bulunmadığı, bu nedenle işyeri devri ile birlikte 2 aylık deneme süresinin yeniden işlemeye başlamayacağı-
Kambiyo senetlerinde borca itiraz- Satış
Borçlu İİK.nun 169/a son fıkrası hükmüne göre itirazın reddi kararının temyizi sırasında teminat göstermediğinden, satış yapılmasına engel bir durumun bulunmadığı, mahkemece şikayetin kabulü ile satış kararının reddine dair icra memurluğu işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Hükmün Yazılması- İnfazda Tereddüt-
Hüküm kısmında yalnızca dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline yazılması ile yetinilerek, taşınmazın il, ilçe adları ile ada, parsel ve bağımsız bölüm numaraları belirtilmeksizin infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
(TBK. 19) Muvazaaya dayalı iptal davası- Tasarrufun iptali-
Hukuki sebepler kısmında BK.'nun 18. (TBK.'nun 19.) maddesini gösterilmesi davanın muvazaaya dayalı iptal davası olduğu şeklinde yorumlanması için yeterli midir? Davanın, dava dilekçesinde yazılı hukuki nitelendirmeye bakılmaksızın İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğu mu kabul edilmelidir?
Ceza yargılaması- Bedelsiz senedin kullanılması- TBK. 74-
Ceza yargılaması sonunda tesis edilecek hüküm ile "davalının bedelsiz senedi kullandığı" iddiasına yönelik bir maddi vakıa tespiti yer aldığı takdirde, bu maddi olgunun tespiti hukuk hâkimini bağlayacağından, mahkemece ceza davasının sonucunun beklenilmesi, bundan sonra maddi olguların nasıl gerçekleştiğinin saptanması, tarafların talepleri de gözetilerek uyuşmazlığın “Medeni Hukuk” kurallarına göre çözümlenmesi gerekeceği-
İstinaf- İlk Derece Mahkemesi-
Bölge Adliye Mahkemesinin, dosyayı ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verdikten sonra bu kararına uygun şekilde işlem yapması, dosyanın tümden mahkemesine iadesi ile iade sebebiyle sair itiraz konusu hakkında bu aşamada inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, şikayet konuları hakkında birinin esasına girilerek sonuca bağlanması, diğer konu hakkında ise mahkemesine iade kararı verilmesinin, yani kararı bölerek hüküm kurmasının mümkün olmadığı-
