İçerik Akışı
Taleple Bağlılık- Faiz - Takdir Yetkisi
Hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği;duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği- Taleple bağlılık kuralının sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanacağı- Somut olayda davacı tarafça icra takibine konu edilen faiz yönünden itirazın iptal edilmesi talep edilmemesine rağmen işlemiş faiz üzerinden takibinin devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Eda davası- Tespit davası- Hukuki yarar-
"Eda davası" açılmasının mümkün olduğu durumlarda, "tespit davası" açılamayacağından, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, 4 ay boşta geçen süre ücreti ile 5 ay işe başlatmama tazminatının tespitinin talep edildiği davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun İptali Davası- Kambiyo Senetlerine Dayalı Takip- Dava dışı Borçlu- Keşidecinin İflası- Borcun Doğumu-
Davacının alacağına dayanak çeklerin keşide tarihine göre iptali istenen tasarruftan sonra düzenlendiği anlaşılmakta ise de, bu durumun gerçekten tasarruftan sonra doğmuş bir borç ilişkisini mi yoksa daha önce yapılmış bir ticari ilişkiden kaynaklanan vadeli çek uygulaması olarak da bilinen bir vakıayı mı gösterdiği hususunun araştırılması gerektiği- Dava dışı borçlu (keşideci) şirketin iflas dosyasındaki kayyım raporunda "...takibe konu çeklerin tasarruf tarihinden sonra kaydının bulunduğu ve tasarruf tarihi itibari ile davacının dava dışı asıl borçlu (keşideci) şirkete borçlu olduğu" tespit edildiğinden, davanın reddine karar verilmiş ise de, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamayacağı- Dava dışı asıl borçlu (keşideci) şirketin iflasına karar verildiği anlaşıldığından, davacı alacaklının iflas masasına alacak kaydı yaptırıp yaptırmadığının mahkemece araştırılması ve mali müşavirlerden oluşan üçlü yeni bir heyetten rapor alınarak ve davacı alacaklının dava dışı borçlu şirket ve davalı borçlu (avalist) şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak davacı alacaklı ile dava dışı borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin tasarruf tarihinden önceye dayalı olup olmadığının tespiti yapılması, borcun daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde, işin esasına girilerek iptal nedenlerinin araştırılması gerektiği-
İşe başlatma talebinin sözlü olarak dahi karşı tarafa iletilebileceği-
İşe iade davası lehine sonuçlanan işçinin, noter aracılığı ile işverenin ticaret sicilde kayıtlı adresine gönderdiği ihtarnamede, işe başlatılma talebinde bulunduğu ancak ihtarname adresin kapalı olduğu gerekçesi ile tebliğ edilemediği, bunu üzerine mahkemece davacının yaptığı işe başlatılma talebinin tebliğ edilmediğinden bahisle usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile dava konusu iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarını talep edemeyeceğinin kabul edildiği somut olayda, işçinin on iş günü içinde işe başlatılmak için iradesini ortaya koyduğu, davacının işe başlatılma talebinde bulunduğu adresin işe iade kararının tebliğ edildiği ve işverenin ticaret sicilde kayıtlı adresi olduğu, işe iade kararından sonra, işçinin işe başlatılmak için işverene yapacağı başvurunun ne şekilde olacağı hususunda yasal bir düzenleme bulunmadığı, ispat edilmesi kaydı ile sözlü olarak dahi işe başlatılma iradesinin işverene ulaştırılabileceği dikkate alındığında işe iade kararında belirtilen adresine gönderilen tebligatın iade edilmesinin sorumluluğunun davacıya yükletilemeyeceği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp olmadığı-
Borcun İç Üstlenilmesi- Eski ve Yeni Kiraya Verenlerin Sorumlulukları-
Kiralananı satın alan yeni malikin, eskiye dönük kiracılardan doğacak her türlü sorumluluğu üstlenmesinin, "borcun iç üstlenilmesi" (TBK. mad. 195) niteliğinde olduğu, davalı-alacaklı (kiracı) tarafından borcun nakli (üstlenilmesi) kabul edilmediğinden, bu durumun alacaklı davacıyı bağlamayacağı ve faydalı masraf alacağı yönünden kiraya veren diğer davalıların da sorumlu olduğu-
Hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemi- Aleyhe bozma yasağı-
Hukuki ehliyetsizlik iddiası araştırılmayan davacının temyizi bulunmadığında, davalının temyizi üzerine hukuki ehliyetsizliğin yöntemince araştırılarak öncelikle incelenmesi yönünde bozma kararı verilmesi, aleyhe bozma yasağı kapsamında kalır mı?
7226 SAYILI BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
26 Mart 2020 PERŞEMBE tarihli 31080 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
Sıra cetveli- Vekâlet ücretine rüçhaniyet hakkı tanınırken tartışılan ilkeler-
Avukatın sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilinin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkına haiz olduğu- Rüçhan hakkının "vekaletnamenin düzenlenme tarihine" göre, vekaletname umumi ise, iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra alacağı- Başlatılan ilamlı takipte, şikayetçi, "alacaklı vekili" olarak borçlu iş sahibini temsil ettiğinden, şikayetçinin, iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvuru tarihinin, şikayet olunanların haczinden önce olduğundan şikayet olunan alacaklılara 1. ve 2. sırada yer verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece Avukatlık Kanunu mad. 164/2 kapsamındaki sınırlar kapsamında kalmak kaydıyla, şikayetçinin alacağının rüçhanlı olduğu gözetilerek sıra cetvelinin düzenlenmesi gerektiği-
İhalenin Feshi- Tebligat Usulsüzlüğü
Satış ilanı ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine ait olduğu, ihalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği gibi, mahkemece şikayetçiden başka ilgililere yapılan tebligatların usulsüz olduğu veya hiç yapılmamış olduğu gerekçe yapılarak ihalenin feshine karar verilemeyeceği-
İş Güvencesi- Adi Ortaklık- İşveren
İşçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde otuz ve daha fazla işçi çalıştırılmasının gerektiği- Adi ortaklık niteliğindeki işveren, kendisini oluşturan gerçek ve tüzel kişilerden bağımsız nitelikte olduğundan, iş güvencesi şartları arasında yer alan otuz işçi kıstasının belirlenmesi hususunda sadece adi ortaklık işverenin aynı işkolunda yer alan işyerleri dikkate alınması gerektiği-
