İçerik Akışı

Şirketlerin Birleşmesi- Alacaklıların Korunması- Teminat-

Birleşmeye katılan şirketlerin, alacaklıları birleşmenin hukuken geçerlilik kazanmasından itibaren üç ay içinde istemde bulunurlarsa, devralan şirketin bunların alacaklarını teminat altına alacağı- (TTK. mad. 157/1)-Bu hükmün amacı alacaklıların, birleşmenin hukuki geçerlilik kazanmasından sonra teminat vasıtası ile korunması, birleşmede alacaklıların ve şirketin menfaatleri arasında denge kurulması suretiyle, alacaklıların uygun bir şekilde korunmasının sağlanması olduğu ve burada gösterilecek teminatların, şirketin malvarlığını bağlı hale getirecek olması, şirketin mali durumunu olumsuz etkileyebileceği düşüncesiyle teminat altına alma, birleşmenin alacağın ifasını tehlikeye düşürmesi koşuluna bağlanmış olduğu- Alacaklının alacağını birleşmenin hukuki geçerlilik kazandığı andan itibaren devreden şirket tescille birlikte infisah edeceği için bir teminat göstermekle yükümlü olan şirketin devralan şirket olacağı, talebin TTK. mad. 157 şartlarına uygun olarak yapılması ve alacağın ifasının birleşme nedeniyle tehlikeye düştüğü ispatlanmış ise, şirketin, "teminat gösterme yükümlülüğü"nün bulunduğu, şirketin teminat göstermemesi halinde, alacaklının icra veya dava yoluna başvurabileceği-

Kayyum atanan şirketin iflası halinde feragat-

Kişinin kayyum olarak atamasından sonra şirketin iflası halinde, müflis şirket adına kayyumun yaptığı feragatin geçersiz olduğu-

Menfi tespit ve istirdat davası- İlamın kesinleşmeden takibe konu edilemesi- Şikayetin süresi-

Menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğine dair şikayetin 7 gün içinde yapılması gerektiği-

İhtiyati Hacze itiraz- İncelemeye Görevli Mahkeme-

İİK mad. 265/1 uyarınca; kendisi dinlenilmeden ihtiyati haciz kararı verilen borçlu hakkında, verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı 'kararı veren mahkemeye' müracaatla itiraz edebileceği, ancak ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılması, ihtiyati hacze itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli bulunduğuna ilişkin kuralın istisnasını teşkil ettiği (davanın açıldığı mahkemede itiraz edileceği)- İhtiyati haciz kararından sonra borçlu tarafından menfi tespit davasının dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğu anlaşılmakla, itirazın esas uyuşmazlığa bakan menfi tespit davasının görüldüğü dosyadan incelenmesi gerektiği-

Arabuluculuk Başvuru Formu- Arabuluculuk sürecinde talep edilme-

Anlaşmazlıklara ve tereddütlere meydan verilmemesi için arabuluculuk tutanağında tarafların anlaştıkları yada anlaşamadıkları alacak kalemlerinin tek tek belirtilmesi gerektiği- Arabulucu tarafından dosyaya sunulan 'Arabuluculuk Başvuru Formu'ndan, dava dilekçesinde talep edilen kötüniyet tazminatı alacağının arabuluculuk sürecinde talep edilmediği anlaşıldığından, kötüniyet tazminatı alacağına yönelik davanın usulden red kararı doğru ise de dava dilekçesinde talep edilen hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacaklarının “Arabuluculuk Başvuru Formu”nda da talep edilmesi karşısında bu talepler yönünden arabuluculuğa başvuru şartının gerçekleştiği kabul edilerek esasa dair inceleme yapılması gerektiği-

İş Kazası- İşverenin Sorumluluğu- Trafik Kazası-

İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli yükümlülüklerini yerine getirmek, bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğundan, somut olayda, işverenin şoförü olan işçinin kazanın gerçekleştiği gün kaç saat çalıştığı, bu çalışma saatleri içinde birden fazla yere sefer yapıp yapmadığı, ne kadar süre istirahat yapması gerektiği, kazanın gerçekleştiği an itibariyle yorgun olup olmadığı, aracın teknik bakım ve kontrollerinde eksiklik olup olmadığı, yapılan işin niteliğine göre, iş ile ilgili ve işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerine göre işverenin işyerinde alması gerekli önlemleri alıp almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların kapsamlı bilirkişi raporuyla incelenerek, kazada işverenin bir kusurunun olup olmadığının tespiti gerekeceği, aynı zamanda işveren, çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede işçisinin yasal sınırları aşar süratte araç kullanmasını önlemek için gerekli tedbirleri alması, risklerden kaçınması, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmesi, risk değerlendirmesi yapması ve/veya yaptırması, teknik gelişmelere uyum göstermesi, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmesi, mesleki riskleri önlemesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbiri alması, gerekli araç ve gereçleri sağlaması, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmesi ve mevcut iş yerinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapması gerektiği-

Manevi Tazminat- Kişinin Üzüntü Yaşaması-

TBK.nun sair hükümleri uyarınca, kişilere verilen manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesi mümkün olup, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu'nun, işlemleri nedeniyle davacıların 'üzüntü yaşadığı anlaşılsa dahi' kural olarak bu nitelikteki Kurum hatasının, sigortalının şahsiyet hakkını hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğratmış kabul edilmeyeceği-

Demiryolu ile yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk-

Davanın devamı esnasında TCDD Taşımacılık A.Ş.'nin tüzel kişilik kazanmış olması karşısında, mahkemece, davalıya ne surette kusur izafe edildiği üzerinde durularak, varsa olaydaki kusurun mevcut düzenlemeden sonra Genel Müdürlüğün mü yoksa Şirketin mi sorumluluk sahasında kaldığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi, kusurun sadece Şirketin sorumluluk sahasında kaldığı anlaşılırsa bu takdirde Genel Müdürlüğün taraf sıfatı son bulup, şirket taraf sıfatını kazanacağından, mahkemece, yürürlüğe giren Kanun nedeniyle re'sen bir değerlendirme yapılması gerektiği-

Yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen bedelin rücuen tazmini-

Davalı tarafından, dava dışı sigortalıya bir çok fatura kesilmiş olup, sigortalının ekspertiz raporundaki beyanı da dikkate alındığında bu faturaların kira bedeli için düzenlendiği ve bu durumda davalı ile davacının sigortalısı arasındaki uzun süreli araç kira ilişkisinin ispatlandığı ve poliçe özel şartı gereğince davacının davalıya rücu imkanı bulunmadığı anlaşıldığı-

Yetki Kaydı- Kefil-

Yetki Kaydının Kefile Etkisi