Müessir fiil nedeniyle tazminat davası, doğrudan doğruya «ev baş-kanı sıfatıyla» (MY. 369), müessir fiili işleyen çocuğun velisi hakkında açılmış olmayıp da «çocuğun velisi sıfatıyla» açılmışsa, bu dava sonucunda alınan ilâmın, çocuğun velisi hakkında icraya konamayacağı–
Ev başkanının sorumluluğunun, «kusursuz sorumluluk» olduğu (Somut-zarar verici-olayın gerçekleşmemesi için gerekli önlemi aldığı ve özenli davrandığı veya gerekli dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesinin önlenemeyeceği kanıtlanmadıkça, ev başkanının doğan zarardan sorumlu olduğu)–
Bir oto malikinin ücret karşılığı aracını bir küçüğe yıkattırdığı sırada küçüğün aracı çalıştırıp bir zarara sebebiyet vermesi halinde, araç sahibinin Trafik Kanununun 50., küçüğün BK.nun 54. (şimdi; TBK. mad. 65), ve küçüğün aile başkanının da MK.nun 369. maddeleri hükümlerince doğan zarardan müteselsilen sorumlu olduğu (BK. 51; şimdi; TBK. mad. 61)-
«Ev başkanı» sıfatıyla, davacı mağdura (zarar görene) MK. 369 çerçevesinde ödemede bulunan davalının olayın meydana gelmesinde mağdurun babasının da «ev başkanı» olarak sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, ona karşı rücu davası açabileceği–
Çocuk tarafından haksız eylemin işlendiği tarihte babanın Alman-ya’da olduğunun anlaşılması halinde, baba hakkında değil çocuğun ya-nında bulunduğu anne hakkında tazminat kararı verilmesi gerekeceği–