İmar uygulamasıyla davalılar lehine konulan ipoteğin bedelsiz olarak olmadığı takdirde bedeli yatırılmak suretiyle tapudan terkini isteği-
Davalı şirket ile dava dışı kimse arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince inşa edilen binadan bağımsız bölümleri satın aldığı ve davacının taraf olmadığı bu sözleşmeye dayalı olarak hak talep ettiği anlaşılmakta olup, sözleşmenin tarafı olmayan davacının bu sözleşmeden dolayı hak talep edebilmesi, yani davada taraf (davacı) sıfatına sahip olup olamayacağının belirlenmesi için sözleşmenin tarafı olan dava dışı kimse ile arasında düzenlenmiş olan yazılı bir temliknamenin sunulmasına imkan tanınarak neticesinde taraf sıfatının kazanılması halinde davaya devam edilmesi aksi halde taraf (davacı) sıfatı yokluğundan davanın esastan reddi yoluna gidilmesi gerekeceği- Bozma ilamından sonra davacı ile sözleşmeden doğan hakların temlik edildiğine ilişkin “muvafakatname” başlıklı belgenin dosyaya sunulmuş olduğu anlaşıldığından, davacı, taraf (davacı) sıfatını söz konusu temlik ile kazanmış olduğundan davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nın 644. maddesi gereğince bir mirasçının, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet edeceği- Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davalarını mirasçıların açabileceği, mirasçılar dışında alacaklılar da İİK'nın 121. maddesi uyarınca icra hakiminden "yetki belgesi" almak kaydıyla bu davayı açabileceği- Miras payını veya kişisel hakkı Borçlar Kanununun 162 ila 181. (TBK'nın 183 ila 204.) maddeleri gereğince temlik alan kişiler tapu iptali ve tescil davası sırasında verilen yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini isteyemeyeceği- 
Tapu iptali ve tescil-
Temlik eden alacaklılara ait dosya alacağının, temlik işlemiyle birlikte temlik alana geçtiği ve bu kısım alacak yönünden tasarruf (takip) yetkisi bulunduğu ve de temlik alan vekilinin işlem yaptığı, buna rağmen müzekkereye temlik edenlerin isimlerinin yazılmasının maddi hatadan kaynaklı işlem olduğu-
Ortaklığın giderilmesi istemi-
Yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemi-
Alacak üzerindeki tasarruf yetkisinin, takibe başlandıktan sonra dosya alacağını temlik alana geçmiş olduğu, temlik edenin alacak üzerinde artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından), pasif husumet ehliyeti bulunmayan hakkında aynı ilamdan kaynaklanan vekalet ücreti için takip yapılamayacağı-
Yüklenici, eser sözleşmesi ile yasaklanmamış ise, inşa etmekte olduğu binanın sözleşme uyarınca kendisine düşecek olan bağımsız bölümlerini, tapu paylarını henüz arsa sahibinin üzerinde iken; finans temini amacıyla üçüncü kişilere satabileceği- Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 s. BK. mad. 162 uyarınca alacağın temlikinin yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğu, davacının bu hakkını ancak yüklenicinin edimini tam olarak ifa etmesinden sonra arsa sahibinden talep edebileceği, davacının bu temlike dayalı olarak tescil talebinde bulunabilmesi için, kendisine temlikte bulunan yüklenicinin arsa sahibine karşı eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş olmasının, başka bir anlatımla, bu bağımsız bölümleri önce yüklenicinin hak etmesinin gerektiği- Davalı yüklenicinin henüz arsa sahibine karşı olan edimlerine yerine getirmediği ve ilama dayalı gecikme tazminatı borcunun bulunduğu anlaşıldığından, davalının tescile hak kazanmadığının kabulü gerektiği; mahkemece, davalı yüklenicinin tescile hak kazanmadığı bağımsız bölümün tapu iptali ve tescilini, dolayısıyla değerinin tazminini temlik alan davacının da isteyemeyeceği gerekçesiyle, davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Yerel mahkemenin, "hisse devrine ilişkin olarak şirket ana sözleşmesinde bir hüküm bulunmadığı, devredilen hissenin dava dışı anonim ortaklığın çıplak paylarının devri niteliğinde bulunduğu, çıplak paylarının devrinin alacağın temliki suretiyle mümkün olduğu, davacı tarafından devredilen hisselerin devir keyfiyetinin şirket yönetim kurulunca kabul edilerek pay defterine de işlendiği, dolayısıyla taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesinin geçerli olduğu" kararının isabetli olduğu ve onanması gerektiği-