Davacı ile davalılardan yüklenici şirket arasında yapılan hukuki işlem, alacağın temliki hükmünde olduğu ( BK. m. 161., TBK m. 183. )- Yüklenici, arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca kazanacağı şahsi hakkını davacıya temlik etmiş olduğundan, bu nitelikteki bir temlikin geçerli olabilmesi için ise BK'nın 163. ( TBK. m. 184.) uyarınca yazılı şekil şartının yeterli olduğu-
Arsa sahibi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümleri yükleniciden teslim alıp kabul ettikten sonra üçüncü kişilere satmış ise; yeni mâlik üçüncü kişi, yükleniciye karşı hiçbir talepte bulunamayacağı, çünkü, yüklenici edimini arsa sahibine karşı yerine getirip inşaatı teslim etmekle borcundan kurtulduğundan, üçüncü kişi ancak, satıcısı olan eski mâlik arsa sahibinden, satış sözleşmesi nedeniyle istemde bulunabileceği- BK'nın 162. maddesi uyarınca, alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan hakkın hiçbir temliki, yazılı biçimde yapılmış olmadıkça geçerli olmayacağı-Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmeyeceği (Aynı doğrultuda: HGK. 26.03.2008 T. 279/277; 23. HD. 21.03.2013 T. 327/1732)-
Dosya alacağının tamamının temlik edilmesi halinde, artık ilam alacaklısının takip yapmasının ve bu takip nedeniyle tahsil edeceği alacağının başka alacaklılar tarafından haczedilmesinin mümkün olmadığı- 
İtirazın iptali davasında, fesih sözleşmesi de dikkate alınmak suretiyle yüklenici ihbar olunan şirketin, davalı iş sahibi şirketten temlik alana ödenen miktar dışında alacağı olup olmadığının hesaplattırılması, temlik alan tarafından açılan itirazın iptali davasının bunun sonucuna göre değerlendirilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istemi-
Davacı sigorta şirketinin temlik aldığı alacak, sigortalısı olan şirket ile arasındaki nakliyat sigorta poliçesi ile teminat altına alınan bir rizikodan kaynaklanmakta olup, sigorta şirketlerinin faaliyet alanları dışında kalan bir konuya dayanmadığından; davacı sigorta şirketinin ödediği riziko bedelini, halefiyet ilkesi dışında alacağın temliki hükümlerine göre davalıdan rücuen talep hakkı bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
İnşaatların davalı kooperatif tarafından kabul edilebilir ölçüde tamamlanmadığı, ani edimli eser sözleşmesinde kısmi ifada yüklenicinin eseri meydana getirdiği kadarıyla bedele hak kazanacağının kabulüne olanak bulunmadığı, davanın dayanağının BK'nın 162. maddesi olduğu ve koşulların gerçekleşmediği görüldüğünden ve temiyz edilmeden kesinleşen ticaret mahkemesi kararından "taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olduğunun ve arsa sahibinin fesihte haklı bulunduğu" kabul edildiğinden, taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu
Tanzim tarihi bulunmadığından kambiyo senedi vasfını taşımayan bonodaki hakkın ciro yolu ile devri mümkün olmayıp ancak, alacağın temliki suretiyle devri mümkün olsa da usulüne uygun yapılmış bir temlik işlemi bulunmaması halinde, takip yapanın tasarruf etme hak ve yetkisinin olmadığının gözetilmesinin gerekeceği-