Trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece davacı tarafa gider avansı olarak toplam ........ TL miktarı 2 haftalık kesin süre içinde yatırması aksi halde davanın usulden reddedileceği ihtaren yazıldığı ve davetiyenin 26.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 24.09.2013 tarihinde HMK 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, uyuşmazlığa konu davanın 1086 sayılı HUMK zamanında açılmış bulunması ve olayda dilekçelerin teati aşamasının geçip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK’nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan dava HMK 'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Kesinleşen takipten dolayı alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı-
Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekeceği, o halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı Belediye aleyhine açılmış olan bu davada, HMK 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi gerekeceği-
Bilirkişi ve keşif giderleri nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK. mad. 324 uyarınca sonuca gidilmesi gerekirken, ara kararda "keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması için belirtilen meblağın iki haftalık kesin sürede yatırılması için borçluya süre verildiği" ve bu paranın yatırılmaması halinde, HMK. mad. 120 gereğince istemin usulden reddine karar verileceğinin ihtarı yapılmasına karşın buna uyulmadığından, icra mahkemesince haczedilmezlik şikayetinin usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, bu masrafların gider avansı olarak kabul edilmemesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan ve hizmet kusuruna dayanılarak, davalı belediye aleyhinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkin davada, kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekeceği,o halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı Belediye aleyhine açılmış olan bu davada, HMK 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi gerekeceği-
Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartlarından (HMK m. 114/1-d) olduğu ve kamu düzeniyle ilgili bu hususu mahkemenin davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu- Davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia bir kısım delille de doğrulandığından davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin çalışanının üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı- İstihkaka ilişkin prosedür işletilmeksizin 3. kişi tarafından, süresi içinde doğrudan icra hukuk mahkemesinde dava açılarak istihkak iddiasında bulunulabileceği-
Tapu kayıt malikinin davacının miras bırakanı ile ayni kişi olduğunun tespiti isteği- Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemeleri olduğu-