Apartman yönetimi adına yönetici tarafından davalı müteahhite karşı ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkin açılan davada, davanın kat malikleri kurulu adına verilen vekaletname kapsamında açıldığı, kat maliki olan yöneticinin de avukata kendi adına vekaletname vermediği ve bu nedenle yöneticinin de kendi bağımsız bölümüne konu tapudaki arsa payına düşen kısmı da isteyemeyeceği de göz önüne alınarak, "apartman yönetim kurulunun dava açma ehliyeti bulunmadığından, husumet nedeni ile davanın reddine" karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasının sonucunun, tasarrufun iptali davasında 'bekletici mesele' (HMK. 165) yapılması gerekeceği-
Davacının dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu iddia ederek genel mahkemede "kiracılık sıfatının tespiti" davası açtığı, mahkemece dosya üzerinden davanın reddine karar verildiği, icra hukuk mahkemesinin icra dosyasında verilen davalının tahliyenin infazının gerçekleştirilmesine yönelik talebinin reddine ilişkin icra memurunun işleminin şikayet edildiği görülmekle, dava konusu iddialar etraflıca incelenmeden dar yetkili mahkeme tarafından verilen bu kararın derdestliğe konu edilmesinin hatalı olduğu- D.çelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların öninceleme duruşmasına davet edilmesi, öninceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, öninceleme duruşması yapılmadan talebin esasına yönelik karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı açıkça dava dilekçesinde davayı açarken ve dava değeri belirtirken HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davası açtığını belirttiğinden, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerektiği-
5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Y.li Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Kanun uyarınca, değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru yapılmasının zorunlu olduğu ve bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebileceği-
Çek yapraklarının zorunlu unsurları taşımaması halinde, çek iptali davasına konu edilemeyeceği- Çek iptali davası açma hakkının yetkili hamile ait olduğu- Davacıların, muhatabı çekleri ödemekten men edebilecekleri gibi murisin elinden rızası hilafına çıkan çekin bedellerinin kendilerinden talep edilmesi durumunda menfi tespit davası açma haklarının bulunması karşısında, çek iptaline ilişkin dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı-
Yedieminlik ücreti alacağı saklama sözleşmesi kapsamında olup, bu konudaki uyuşmazlığın genel mahkemede çözülmesi gerektiği-
Mahkemece davacılar vekiline iştirak halinde mülkiyet hükümleri ile ilgili dava şartını yerine getirmesi konusunda kesin süre verilmiş ise de, buna ilişkin ara kararında kesin süreye uyulmamasının sonuçları açıkça yazılmadığından sadece “sonuçları açıklandı” ifadesi ile yetinilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Edimler arasında aşırı orantısızlık bulunduğu iddiasıyla açılan alacak davasında, harca esas değer olarak 50.000,00 TL gösterildiği, ancak dava dilekçesinde 450.000,00 TL alacağın bulunduğu açıkça belirtildiğinden mahkemece davacıya dava konusu olan alacak miktarının açıklattırılarak, davasını tam dava olarak sürdürmesi ve toplam alacak üzerinden eksik peşin harcı tamamlaması konusunda kesin süre verilip, sonucuna göre bir karar tesisi gerektiği-