İcra takip dosyasında alacaklı sıfatına sahip olmayan... tarafından yapılan sözleşme ile takibe konu alacağın ....’ye devredildiği, ....’nin almış olduğu ...e de alacaklı olarak tüm işlemlerin ... Yönetim A.Ş. tarafından yapıldığı anlaşıldığından, satış talebinde bulunan şirketin alacaklı sıfatına sahip olup olmadığı araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
8. HD. 20.02.2017 T. E: 8473, K: 2145-
Gider avansının yatırılmadığının veya eksik olduğunun anlaşılması halinde, yatırılması veya tamamlanması için HMK'nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlenmesi ve avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılması gerektiği ve bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddedileceği-  Haciz işlemleri ile haciz ihbarnamelerinin kaldırılması ile icra mahkemesine başvuran davacıya (şikayetçiye); ara kararda, gider avansı içeriği ve miktarı ayrıntılı şekilde belirtildiği, gider avansının yatırılması için iki hafta kesin süre verildiği, ihtarın davacı vekiline tebliğ edildiği, verilen süre içinde gider avansın yatırılmamasının hukuki müeyyidelerinin ihtar edildiği anlaşıldığından, borçluların verilen kesin süre içersinde gider avansını yatırmadığı sabit olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davada, davacının ticari şirket olmasına rağmen davalıların tacir olmadıkları arsa maliki gerçek şahıslar oldukları, ihtilafın ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu; bu durumda, karar tarihinde yürürlükte olan HMK. mad.115/2 uyarınca mahkemenin dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği-
Davacı ve davalı şirketin bir inşaat yapmak üzere adi ortaklık kurduğu ve bu işi beraber yaptıkları anlaşıldığından, tacir olan davacı ile davalı şirketin ticari işletmesi ile ilgili sözleşmeden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı, taşınmaz ve muhdesatın kamulaştırmaya konu olduğuna ilişkin herhangi bir iddia,savunma, bilge ve belge de olmadığı anlaşıldığından, davacıların muhdesatın tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
Haksız el atmalarının önlenmesi ve ecrimisil bedelinin tahsiline yönelik açıllan davada, davacı dava tarihinden sonra öldüğünden ve davada taraf ehliyetinin sona erdiğinden, mirasçılarının tespit edilerek davaya dahil edilmeleri suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerektiği- Davacının kendi adına asaleten, diğer kıstılı davacı adına vesayeten açtığı davada, vesayet makamından kısıtlı adına dava açma yetkisi verildiğini gösteren izin belgesini ibraz etmediği görüldüğünden, husumete izin belgesini sunması için süre verilmesi gerektiği- 
Sosyal Güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda -hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere- dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesinin zorunlu olduğu-
TBK 19 gereğince açılan tasarrufun iptali davasında, alacağın, tasarrufun yapıldığı tarihten önce var olup olmadığı, bir başka anlatımla davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunun, her iki tarafın ticari defter, kayıt ve konuya ilişkin sunulacak tüm belgeler üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılıp alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kaza sonucu oluşan hasardan doğan zararın tazmini için aşılan itirazın iptaline ilişkin dava kira sözleşmesinden kaynaklandığından,  görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu- Görev itirazı yapılmamış olsa bile, mahkemenin re'sen ve ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlaması gerektiği-