TBK. mad.58. uyarınca, davalının, davacının dava dışı eşinin evli olduğunu bilmesine rağmen onunla duygusal birliktelik yaşayarak evliliğinin bitmesine neden olmasının, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemi-
Davalının, evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmesi haksız eylem niteliğinde midir?
11. HD. 23.03.2016 T. E: 508, K: 3266-
"Hükmün açıklanmasının ertelenmesi" yönündeki ceza mahkemesi kararları bağlayıcı nitelikte değilse de, ceza dosyası içindeki taraflar arasında geçen telefon görüşmesinin ses kayıt çözümü içeriğinden cinsel taciz içerikli sözler içeren eylemin sabit olduğu- Taraflar arasındaki olayların gelişim biçimi, davacının konuşmalardaki beyanları, olay tarihi ile ve manevi tazminat takdirinde gözetilmesi gereken ilkeler gereğince, davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminata takdir edilmesi gerektiği-
Davalı (karşı davacı) hakkında, davacı (karşı davalıya) yönelik cinsel taciz eylemi nedeniyle başlatılan idari soruşturma sonucunda lüzumu muhakeme kararı verildiği ve karara itirazın Danıştay tarafından reddedilerek kesinleştiği; Ceza Mahkemesinin dosyasında davalı hakkında, davacıya yönelik cinsel taciz suçundan açılan ceza davasında yapılan yargılama sonucunda verilen delil yetersizliğinden beraat kararının temyizi üzerine Yargıtay Dairesince zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, bu durumdan yasal şikayet hakkının kullandığı anlaşıldığından, mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemi-
Dava dışı eş ile davalının evlilik dışı birlikteliği, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturur mu?
Aldatan eş ile birlikte olan davalının, doğrudan aldatılan eşin (davacının) bedensel veya ruhsal bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı bir fiilde bulunduğundan söz edilemeyeceği ve haksız fiil sorumluluğunu, geniş ve belirsiz bir kavram olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmeye iştirak çerçevesinde değerlendirmenin, bu sorumluluğu belirsiz hale getireceği, davalının eylemi, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceğinden, davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Zamanaşımı def'i, davanın esası hakkında her türlü muameleye mani olacağından, bu sorun halledilmeden davanın esasının da incelenemeyeceği- Davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i konusunda olumlu – olumsuz bir karar verilmeden işin esasının incelenmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-