Teslim edildiği iddia edilen bagajın kaybolması nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada mahkemece, bagaj fişi düzenleyip verme yükümlülüğünün davalı şirkette olduğundan bagajın teslim edildiğinin kabulü suretiyle davanın kabulüne karar verildiği; ancak, davalı tarafın, kendisine bagaj teslim edilmediğini, teslim edilmiş olsaydı davacıya bagaj fişi verileceğini dolayısıyla bagaj fişi elinde bulunmayan davacının hak iddia edemeyeceğini beyanla davanın reddini savunduğu; davacı yolcunun bagajı, davalı taşıma şirketine teslim ettiğini kanıtlama yükümlülüğü bulunduğu; dosyada, teslime dair hiçbir delil mevcut olmayıp, gerekçesi açıklanmaksızın fiş düzenleme yükümlülüğünün davalının sorumluluğunda olduğu ve bagajı taşıyan davalıya teslim edildiğinin kabulü ile karar verilmesinin doğru görülmediği-
Davacıya ait nüfus bilgilerinin onun rızası dışında icra takip dosyasında kullanılmasına neden olunmasının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı- Davacının, abonman sözleşmesine uyulacağı yönünde kendisinde uyandırılan güvene (koruma yükümüne) aykırı olacak şekilde meydana gelen davranış sonucu manevi zarara uğramış olduğu, hem sözleşmeye aykırılık hem de haksız eylem unsurlarının bir arada gerçekleştiği, mahkemece, davalıların birlikte kusurları ile davacıya ait nüfus bilgilerinin onun rızası dışında icra takip dosyasında kullanılmasına neden olunduğundan, uygun tutarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Tazminat istemine ilişkin davada, manevi tazminat hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının var olması gerektiği-
Davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve kusurlu olduğu, bu itibarla davacının zararını gidermekle yükümlü olduğu; davanın kısmen kabulü isabetli ise de, faiz istemi konusunda herhangi bir karar verilmemesinin ve reddedilen manevi tazminat yönünden davacı vekili lehine belirlenen ücreti aşan şekilde davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirinin isabetsiz olduğu-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada, davalı şirketin taahhüt ettiği tarihte bağımsız bölümü teslim etmediği, dava tarihi itibariyle de konutun oturulabilir nitelikte olmadığı, davacıya fiilen teslim yapılmadığı, davalı şirketin sözleşmede öngörülen borcunu ifa etmediği anlaşıldığından, davacının satış sözleşmesinden dönme hakkını kullanabileceği-
Taraflar arasındaki sözleşmeyle ilgili açılmış olan dava ve tespitlerin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı, davacının ticari itibarının sarsılmış olduğu ispat edilemediğinden manevi tazminat isteminin reddi gerektiği-
Tazminat istemine ilişkin davada, hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer; kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olduğundan bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerektiği-
Dava, uluslararası hava yolu taşımasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi mad. 22/2,5 ve TBK. mad. 58 gereğince; maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazmğinat isteminin ise, kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmek gerekirken tek bir vekalet ücreti takdiri cihetine gidilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, düzeltilerek onanmasının yeterli olacağı-
Dava dışı eşi ile evli olduğunu bildiği halde, davalının yaşadığı iddia edilen ilişki sonucu kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davanın aile hukukuyla bir ilgisinin bulunmadığından, genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Mevcut delil ve emareler üzerine davacı hakkında "kaçak elektrik kullandığı"ndan bahisle kaçak elektrik tutanağı tutulmuş ve mevzuata uygun bir şekilde yapılan tespit neticesinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuş ve ceza mahkemesi tarafından davacı yargılanmış olduğundan, mahkemece; davalı tarafın, davacının kişilik haklarına yönelik bir eylemi ispat edilemediğine göre, davacı hakkında, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile, manevi tazminat talebin tümden reddine karar verilmesi gerekeceği-